Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2377 E. 2023/1331 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2377
KARAR NO: 2023/1331
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI: 2017/417 (E) – 2019/1335 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/10/2016 günü, müvekkilinin kızları … ve …’ın yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araca, davalılardan … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı olduğu, …’a ait, …’ın yönetimindeki … plakalı aracın çarpması sonucu …’ın ve 7 aylık hamile olan …’nın vefat ettiğini, müvekkilinin iki kızını birden aynı kazada kaybederek onların desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketine 01/11/2016 tarihinde yapılan başvuru sonucunda destek … için 4.198 TL, … için 10.035 TL ödeme yapıldığını ancak yapılan bu ödemenin yoksun kalınan desteği karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tüm davalılardan, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, davacı vekili 29/04/2019 tarihinde sunduğu talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 46.985,56 TL’ye artırarak mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa 24/11/2016 tarihinde 156.117 TL ve 13/12/2016 tarihinde 4.198 TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme nedeniyle müvekkili şirketin ibra edildiğini ve hukuken sorumluluğunun sona erdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz başlangıç tarihinin kısmi ödeme tarihi olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davacı …’ın kızı … yönünden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile 17.757,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve 03/12/2016 tarihinden, davalılar … ve … yönünden 02/10/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faiz ile birlikte davalılar … sigorta şirketi, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, Davacı …’ın kızı … yönünden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile 29.227,66 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve 03/12/2016 tarihinden, davalılar … ve … yönünden 02/10/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faiz ile birlikte davalılar … sigorta şirketi, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, Davacı …’ın manevi tazminat istemine yönelik davasının kabulü ile … yönünden 25.000 TL, … yönünden 25.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın 02/10/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafa yapılan 14.233 TL ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, aktüer raporunda eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, irat kat sayılarının hak sahibinin hesap tarihindeki yaşına göre belirlenmesi gerekirken müteveffanın yaşının esas alınmasının hatalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, KTK nın 111. maddesi uyarınca ibranamenin iptal edilebilmesi için, müvekkili kurumun ödemeyi yaptığı tarihin verileri esas alınarak inceleme yapılması ve yapılan ödemenin açıkça yetersiz olduğunun ortaya konulması gerekirken bu yapılmadan verilen kararın kaldırılması gerektiğini, kusur oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine sevkedilmesi gerektiğini, aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiğini, mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücretin esas alınması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nin 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 02/10/2016 günü, davalı … Sigorta AŞ nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’a ait, davalı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile davacının kızları … ve …’ın yolcu olarak bulunduğu, dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik azasında davacının kızları (desteği) … ve …’nın vefat ettiği anlaşılmıştır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde, ödeme tarihi itibariyle davacıya yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ile yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacı yana yapılan ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/10763 Esas, 2022/4501 Karar sayılı kararı) İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; destek … ve …’ın gelirinin asgari ücret düzeyinde olacağı kabul edilerek davacının kızı …’nın vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma zararının 22.786,07 TL olduğu, 03/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 4.198 TL kısmi ödemenin 12/02/2019 rapor tarihindeki değerinin 5.028,17 TL’ye ulaştığı, ödenen tazminatın güncel değerinin talep edebileceği maddi zarardan tenzili ile (22.786,07-5.028,17) bakiye maddi zararının 17.757,90 TL olduğu, davacının kızı …’ın vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma zararının 41.247,12 TL olduğu, 03/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 10.035 TL kısmi ödemenin 12/02/2019 rapor tarihindeki değerinin 12.019,46 TL’ye ulaştığı, ödenen tazminatın güncel değerinin talep edebileceği maddi zarardan tenzili ile (41.247,12 – 12.019,46) bakiye maddi zararının 29.227,66 TL olduğu, davacının her iki kızını kaybetmesi sonucu bakiye destekten yoksun kalma zararının (17.757,90 TL+29.227,66 TL) toplam 46.985,56 TL olduğu tespit edilmiştir.Davalı … Sigorta AŞ tarafından davadan önce davacıya yapılan 4.198 TL ve 10.035 TL ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılmakla, mahkemece yapılan ödemelerin güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi sonucu maddi tazminata karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Davalı vekili tarafından irat katsayılarının hak sahibinin hesap tarihindeki yaşına göre belirlenmesi gerekirken müteveffanın yaşına göre belirlendiği ileri sürülmüş ise de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda irat katsayılarının hak sahibinin yaşına göre belirlendiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 3.209,58 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 802,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.407,18‬ TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/10/2023