Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2368 E. 2023/1062 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2368
Karar No: 2023/1062
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 09/07/2020
Numarası: 2015/183 Esas- 2020/416 Karar
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 19/07/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/12/2013 günü, davacının yolcu olarak bulunduğu, davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı, dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekili 09/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 16.085,38 TL sürekli iş göremezlik ve 4.659,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 20.744,92 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, hatır taşımasının tespiti halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 4.659,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 16.085,36 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 17/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmamasına rağmen geçici işgöremezlik tazminatına hükmedildiğini, sigortalı araç sürücüsü ile davacı arkadaş olup olayda hatır taşıması mevcut olmasına rağmen indirim yapılmaksızın hüküm tesis edildiğini, rapor hesap tarihi itibariyle güncel değerler üzerinden tazminat hesabı yapıldığından davacı tarafın faiz talebine yer olmadığını, ancak rapor hesap tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sonuç olarak kaza tarihindeki verilere göre hesap yapılması halinde müvekkili şirkete karşı tazminata temerrüt tarihinden itibaren faiz işletileceğini, ancak güncel veriler kullanılarak hesaplanan işleyecek dönem zararına ayrıca faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle ıslah tarihinden, bu talep kabul görmez ise rapor hesap tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, yolcu olarak bulunduğu, davalının ZMS sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmektedir İlk derece mahkemesince ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan maluliyet raporunda, davacının %3,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. 1-Kusura yönelik istinaf itirazlarının incelenmesi; İlk Derece Mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 13/09/2019 tarihli raporda; sürücü …’nin sevk ve idaresindeki aracıyla dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyrettiği, aracının hızını mahal ve yol durumu ile hava ve zemin şartlarına göre ayarlamamasının etkisiyle olay mahalli köprü üstünde buzlu zeminde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek sağda yol dışı kalması ile neticelenen kazada %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Raporun dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun olması göz önüne alındığında mahkemece sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Davalı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Kaza tarihi 23/12/2013 olup, kaza tarihi itibariyle geçici iş göremezlik zararı teminat kapsamında olduğundan geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 3-Hatır taşımasına yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Hatır taşımasında, taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir.Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Dosya içeriğinden davacının, davalıya sigortalı araçta hatır için taşındığı ispatlanamadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. 2-Faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Sigortacının sorumluluğu haksız fiile dayanmadığı için, temerrüde düştüğü hallerde faizin başlangıç tarihi temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden itibaren başlayacaktır. Somut olayda; mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 1.417,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 354,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.062,80 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davalı … Sigorta AŞ istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/07/2023