Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2317 E. 2020/4233 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO 2020/2317
KARAR NO : 2020/4233
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/08/2020 tarihli ara kararı
NUMARASI : 2020/543 (E)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.4.2019 günü saat 20.20 sularında arkadaşı … ile birlikte Başakşehir İnteks Sanayi Sitesinde bulunan ışıklarda yaya geçidinden karşıya geçmek isteyen müvekkili davacıya, davalılardan … Ticaret Limited Şirketine ait olan diğer davalı …’ın yönetimindeki … plaka sayılı aracın çarpması suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yaralandığını, ağır tedavi geçirdiğini, yargılamanın devam ettiği Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/51 esas sayılı dosyasında alınmış kusur raporu bulunmadığını, kazadan hemen sonra hazırlanan kaza tutanağını kabul etmediklerini kazaya davalılardan …’ın kusurlu hareketleriyle sebebiyet verdiğini, diğer davalı … Ticaret Limited Şirketinin de işleten sıfatıyla kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, kaza tarihi itibarıyla aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası Bulunmadığından davalılardan …na başvuruda bulunulmuş ise de yanıt verilmediğini, müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 1000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebiyle sınırlı olmak üzere … plaka araç başta olmak üzere davalıların üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkullere öncelikle teminatsız, uygun teminat karşılığında manevi tazminat talebi ile sınırlı olmak kaydıyla ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 27.8.2020 tarihli ara kararıyla; davacının ihtiyati haciz talebinin, yaklaşık yaklaşık ispat ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar vermiştir. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın idaresindeki … plakalı araçla trafik kazasına neden olduğunu, ciddi şekilde yaralanan müvekkilinin kazanın ardından yoğun bakımda kaldığını, dosyaya sundukları belgelerin 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 258/2’nci maddesi anlamında ihtiyati haciz isteminin dayanağı olan ve yaklaşık ispat koşulunu sağlayan kanıt ve belgelerden olduğunu, ihtiyati haciz isteminin amacının trafik kazasından kaynaklanan alacağı güvence altına almak olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan incelemede:İstem, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ile manevi tazminat istemiyle açılan davada, manevi tazminat talebiyle sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz talebinin reddine dair 27/08/2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına ilişkindir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257’nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan yaralanmaya ilişkin raporlar, Küçükçekmece 7’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/51 (E) sayılı dava dosyasından getirtilen kolluk tarafından düzenlenen soruşturma belgeleri, ifade tutanakları, trafik kazası tespit tutanağı ve diğer belgelerin, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek, İİK’nin 257/1’inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259’uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İlk Derece Mahkemesinin manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 27/08/2020 tarihli ara kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,3-Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde harcı yatıran davacı vekiline iadesine,4-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince esastan verilecek kararda dikkate alınmasına, artan gider avansının iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24/11/2020