Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2309 E. 2022/1945 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2309
Karar No: 2022/1945
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/07/2020
Numarası: 2018/264 (E) – 2020/346 (K)
Davanın Konusu: Maddi tazminat
Karar Tarihi: 8/11/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, 330.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının kazadan kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından, genel şartlara ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun maluliyet raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, maluliyetin tespitine esas alınan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığını, yerine Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet tespiti yapılması gerektiğini, kaldı ki Yargıtay içtihatlarına göre davacı tarafından kişisel başvuruyla alınan ve dosyaya sunulan raporun hükme esas alınamayacağını, diğer yandan raporda belirlenen oranın davacı tarafın gerçek kalıcı maluliyet oranını göstermediğini, bu durumun dilekçe ekinde sundukları bağımsız medikal kurum tarafından düzenlenen rapor ile sabit olduğunu, tartışmalı maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağını, açıklanan nedenlerle maluliyet oranının usulüne uygun biçimde belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü İhtisas Kuruluna sevk edilmesi gerekirken, dosyanın karara çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı, dava dışı …’e ait kendisinin yönetimindeki … plakalı otomobille 26/8/2017 günü seyir halinde iken yolun karşısına geçmekte olan davacı …’e çarparak yaralanmasına neden olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun, davacının yaralanması nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlikten kaynaklanan zararın belirlenmesinde esas alınacak yönetmelik ile maluliyet oranını belirleyen raporun hangi kurum tarafından düzenleneceğine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 1/9/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 1/9/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 1/6/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu ileri sürülen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak, oluşturulacak uzman doktor heyetinden kazanın meydana geldiği 26/8/2017 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Dosyaya eklenen belgelerin incelenmesinde; Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 26/8/2017 günü düzenlenen acil servis hasta formu ile genel adli muayene formunda araç dışı trafik kazasında yaralanan davacı …’te dalak ve böbrek yaralanmasının bulunduğu belirtilmiş; davalı sigorta şirketi vekili tarafından 23/5/2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan tıbbi mütalaada, raporda kayıtlı sekeller ile bahse konu kaza arasında nedensellik bulunmakla birlikte raporda kayıtlı travma sonrası stres bozukluğunun maluliyet hali oluşturan sekellerden kabul edilmediği, davacıda tanımlı sekeler arasında nefrektomi ve hipertansiyon bulgularına yer verilmiş; hükme esas alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyeleri tarafından düzenlenen raporda ise davacıda mevcut travma sonucu stres bozukluğu, sol nefrektomi ve hipertansiyon arızaları nedeniyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca davacının özürlülük oranının %43 olduğu bildirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı …’in davaya konu geçirdiği trafik kazasından kaynaklanan yaralanmasından kaynaklanan sürekli sakatlık oranının, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyeleri tarafından, adı geçen davacının tedavi sürecinde düzenlenen belgeler de irdelenerek, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun biçimde saptandığı kabul edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 22.542,3‬0 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 6.078,17‬ TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 16.464,13‬ TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 8/11/2022