Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2307 E. 2020/4276 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2307
KARAR NO : 2020/4276
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI : 2019/658 Esas – 2020/184 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde sigortalı bulunan davalıya ait … plakalı araç sürücüsü dava dışı … 08/09/2014 tarihinde seyir halinde iken … çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, bu vefat nedeniyle mirasçıların müvekkili aleyhine destekten yoksun kalma davası açtığı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü ile başlatılan ilamlı icra gereğince 69.227,65 TL ödemenin gerçekleştirildiğini, sigortalıya karşı zarar görenlere ödenen paranın rücuna yönelik olarak icra takibi başlattıklarını, davalının, icra takibinde, takibe konu asıl alacağa faize ve ferilerine ilişkin itirazlar ettiğini, itirazının haksız olduğunu, davalının icra takibine yönelik itirazının iptali ile … Anadolu …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin husumet ehliyeti olmadığını,avacı şirketin önce haksız bir ödeme yaptığını sonra da haklı bir ödeme yaptığı için rücu talebinde bulunduğunu beyanla çelişkiye düştüğnü davanın yetkisiz mahkemede olduğunu, davacının herhangi bir rücu hakkı mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yerinde bulunmakla … Anadolu İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunun tespitine, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın süresinden sonra yapıldığını, bu sebeple süresinden sonra yapılan yetki itirazının esas alınarak karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ve esasa ilişkin itirazlar ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, sigorta şirketinin teminat dışı haller sebebiyle sigortalısına rücu talebinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davalı borçlu tarafından süresinde yapılan borca ve yetkiye itiraz ile takip durmuş ve davacı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında, davalı borçlu tarafından cevap dilekçesi ile yetki itirazın bulunularak dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunulmuştur.”İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 (E) – 2001/311 (K), 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 (E) – 2002/208 (K) sayılı kararları)” Zarar sorumlularına karşı ödemede bulunan sigortacının, kendi âkidi olan sigorta ettirene veya halefiyet ilkesi uyarınca üçüncü kişilere karşı açacakları rücu davalarında yetkili mahkemenin hangi yer mahkemesi olacağı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi kapsamında düzenlenmemiştir. Anılan madde ile genel şartların C.7 maddesinde, zarar gören üçüncü kişilerin ve bunların haleflerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasına karşı açacakları tazminat davaları bakımından bir yetki kuralı getirilmiştir. Somut olayda, davacı … kendi sigortalısına rücu etmektedir. Buna göre, yukarıda anılan hükümlerin bu davada uygulanması mümkün olmadığından, yetkili mahkeme/icra dairesi bu hükümlere göre değil, HMK’nın genel yetki kuralları çerçevesinde 6. ve devamı maddelerine göre belirlenecektir. Yine, HMK’nın 15. maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan takibin rizikonun gerçekleştiği yer icara dairesinde de yürütülmesi mümkündür. İİK’nın 50/1.maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması gerekmektedir.Bu bağlamda, somut olayda davalı/takip borçlusu şirketin ikametgah adresi Bakırköy; rizikonun gerçekleştiği yer de Bakırköy icra dairesinin yetki alanındaki Zeytinburnu olup … Anadolu ….İcra Müdürlüğü bu takipte yetkili icra müdürlüğü değildir. Dolayısıyla davalı hakkında yapılan geçerli bir icra takibi bulunmadığından, mahkemenin bu yöndeki kabulü usul ve yasaya uygun kabul edilmiştir. Davalı borçluya icra takibinde yapılan usulsüz tebligata borçlunun ıttıla tarihi … Anadolu 12. İcra Hukuk İcra Mahkemesinin 26/01/2018 gün ve 2018 /111 (E) – 2019/176 (K) sayılı kararıyla belirlenmiş olup davacı alacaklı tarafından bu kararın istinaf edildiğine dair bir beyanda da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/12/2020