Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2304 E. 2023/208 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2304
Karar No: 2023/208
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 16/06/2020
Numarası: 2017/212 (E) – 2020/276 (K)
Davanın Konusu: İtirazın İptali
Karar Tarihi: 7/2/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davacının, gerçekleşen riziko nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye ödediği tazminatı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına (KMAZMSSGŞ) aykırı davrandığını ileri sürdüğü davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davalının Büyükçekmece ..’nci İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanması suretiyle devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; aracı kullanan gerçek kişi olup müvekkilinin tüzel kişi olması nedeniyle aracı kullanan olmadığını, davalının kaza ile ilgili kök davada işleten olarak zarardan sorumlu tutulmadığını, KMAZMSSGŞ’de rücu için aynı anda bulunması gereken iki koşulun belirlendiğini, müvekkili davalının mali sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 1472’nci maddesinde öngörülen halefiyet prensibinin gerçekleşmediğini, bu davanın yalnızca zarar sorumlusuna karşı açılabileceğini, aynı düzenlemenin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 95’inci maddesinin 2’nci fıkrasında da yer aldığını, KMAZMSSGŞ’nin B.4’üncü maddesi ile KTK’nin 95’inci maddesinin 2’nci fıkrasında öngörülen iki durumun birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, olayda taraflar arasında sözleşme bulunmakla birlikte sözleşmenin tabi olduğu TTK’nin 1472’nci maddesinde öngörülen halefiyetin oluşmadığını, dolayısıyla halefiyetin rücu hakkının gerçekleşmediğini, Kanundaki kuralların ilk derece mahkemesince yanlış uygulandığını, hataen ödeme yapan, gerekli savunmayı yapmayan sigortacı şirket sırf parayı ödedi diye sigorta şirketi lehine karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dosyaya eklenen Büyükçekmece …’nci İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı … Sigorta AŞ tarafından, davalı …Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine, ZMSS poliçesinden kaynaklanan toplam 117.725,86 TL’nin rücuen tahsili amacıyla icra takibine başlandığı, ödeme emri 13/5/2016 günü tebliğ edilen davalı borçlunun 18/5/2016 günü verdiği dilekçede icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, eldeki davanın ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 67’nci maddesinde öngörülen süre içinde 6/3/2017 günü açıldığı anlaşılmıştır. Sürücü belgesi bulunmayan dava dışı …’nun yönetimindeki, davacı … Sigorta AŞ ile davalı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 26/11/2012 günü akdedilen 26/11/2012 başlangıç, 26/11/2013 bitiş tarihli ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil ile 13/1/2013 günü seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek elektrik direğine çarpması biçimde meydana gelen trafik kazasında otomobilin arka koltuğunda oturan … ve … adındaki kişilerin öldüğü; bu olay nedeniyle Bakırköy 6’ncı Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; …’in ölüm nedeniyle … yararına 28.533,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, … Yararına 27.996,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı; …’in ölümü nedeniyle … yararına 36.433,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı; Bakırköy 6’ncı Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/12/2015 gün ve 2015/75 (E) – 2015/924 (K) sayılı kararıyla … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine karşı açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine, hesaplanan toplam 92.962,00 TL destekten yoksun kalma tazminatından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 52’nci maddesi uyarınca %30 indirim yapılması suretiyle belirlenen 65.073,40 TL maddi tazminatın, … ve … Sigorta AŞ’den tahsiline hükmolunmuş; eldeki davada aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise 18/12/2015 günü … mirasçılarına 69.447,00 TL, … mirasçılarına ise 45.340,00 TL’nin ödendiğini belirterek ödeme tarihi itibarıyla davacı tarafından yapılan ödenen tutarların yerinde olduğu bildirilmiştir. Davacı … Sigorta AŞ ile davalı arasında akdedilen ZMSS poliçesinin düzenlendiği ve kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan KMAZMSSGŞ’nin “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4’üncü maddesinin (c) bendi uyarınca tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu Hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise ödeme bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir. Rücu edilebilecek tutar ise ZMSS poliçesinin bulunmadığı durumda davalının ödemesi gereken miktarla sınırlıdır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, davacıya ZMSS poliçesiyle sigortalı otomobilin sürücü belgesi bulunmayan kişinin yönetiminde iken davaya konu kazanın meydana geldiği, böylece KMAZMSSGŞ’nin B.4’üncü maddesinin (c) bendinde öngörülen rücu koşullarının oluştuğunun anlaşılması karşısında, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.041,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 1.423,00 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 6.618,85‬ TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 7/2/2023