Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2299 E. 2023/437 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2299
KARAR NO: 2023/437
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/10/2017
NUMARASI: 2015/373 (E) – 2017/681 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 06/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete, davalı …’un sevk ve idaresindeki diğer davalı … AŞ’nin malik ve davalı sigorta şirketinin de trafik sigortasıyla teminat altına aldığı … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını belirterek 1.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 50.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/218 Esas sayılı dosyasında, davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosikletin trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davaya konu kaza nedeniyle oluşan zarardan …nın da sorumlu olduğunu belirterek asıl dava dosyası üzerinden tespit edilen 210.994,88 TL maddi tazminatın müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince davalı …ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Asıl ve birleşen dosya davalıları, davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davalı ambulans sürücüsünün tali, dava dışı motosiklet sürücüsünün asli ve davacının yaşı küçük ehliyetsiz sürücünün kullandığı motosiklete kasksız binmesi nedeniyle %20 oranında müterafik kusurlu kabul edilerek ve ayrıca, asıl dava dosyası üzerinden yapılan ikinci ıslah isteminin reddi ile birlikte davalılardan … Otobüs İşletmesi haricinde kalan davalılara yönelik açılan ilk ıslah işlemi doğrultusunda asıl davaya konu maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 210.994,88 TL maddi tazminatın ve davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olacak şekilde davalı sigorta şirketi ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 15.705,27 TL bakımından talebin usulden reddine, bu hususta dava açmakta muhtariyetine, Manevi tazminatın tayininde ise tarafların mali ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, davalı sürücünün %20 kusuru, mağdurun %20 kendi kusuru, yaralanmanın niteliği, tedavi süresi de nazara alınarak manevi tazminat talebi kısmen kabul edilerek 10.000 TL tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline; Birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/218 Esas sayılı dosyasında, ikinci ıslah yasağı kapsamında olmayan ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat davasının kabulü ile 226.700,15 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte azami sorumluluk limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla ve asıl dava dosyası üzerinden hüküm altına alınan tazminat miktarıyla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla davalı …ndan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; asıl dava dosyası üzerinden iki kez ıslah işlemi yapılmadığını, bu nedenle ıslahla artırılan 15.705,27 TL bakımından ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, dava konusu kaza nedeniyle %20 oranında malul kalan 1996 doğumlu davacı için takdir edilen manevi tazminatın düşük kaldığını; Davalı … vekili; müvekkilinin tamamen kusursuz olduğunu, kusurun tamamının karşı araç olan ehliyetsiz motosiklet sürücüsüne ait olduğunu, müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, maluliyet oranının yüksek tayin edildiğini, ikramiye ve yakacak yardımına ilişkin belge olmaksızın şifahi bilgiye dayalı olarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu ve manevi tazminatın fahiş takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen davalı … tarafından eksik istinaf harcı yatırılmadığından, istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Davalı … Sigorta AŞ vekili; kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, müteselsil sorumluluğa göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, rücu durumunun hangi kusur durumuna göre yapılacağının belli olmadığını, müvekkili şirketin zarardan kusur oranında sorumlu olduğunu, davacının geliri usulüne uygun bir şekilde tespit edilmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu; Davalı … vekili de; uzman kişiler tarafından rapor düzenlenmediğini, aktüer sıfatına sahip olmayan bilirkişi tarafından yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, hesaplanan tazminat müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, kazaya karışan aracın motosiklet mi motobisiklet mi olduğu hususunun belli olmadığını, kask takmama, ehliyetsizlik için ayrı ayrı %20 oranında indirim yapılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince “… netice olarak ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu, ceza dosyasınındaki gerekçeli kararda sanık …’un tali kusurlu olduğu şeklindeki mahkemenin kabulü ve mahkememizce karayolları fen heyetinden alınan rapor birlikte değerlendirilerek motosiklet sürücüsünün beyanlarında kavşağa yaklaşırken ambulansı gördüğünü beyan etmesi nedeniyle ambulansının tepe lambası ve sireninin birlikte çalışmasının gerekmediği bu durumda davalı ambulans sürücüsünün tali kusurlu (%20) olduğu, motosiklet sürücüsünün asli kusurlu olduğuna itibar edilmiştir.Bu kusur oranı manevi tazminatın takdirinde de hükme esas alınmıştır. Davacının yaşı küçük, ehliyetsiz, sürücünün kullandığı motosiklete kasksız binmesi hem makine mühendisinden alınan bilirkişi raporunda hemde Karayolları fen heyeti raporunda %20 kusur sebebi sayıldığından ve hesap bilirkişisi de davacının kusurunu esas alarak hesaplama yaptığından belirlenen tazminattan, mahkememizce 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi gereğince yeniden tazminattan indirim yapılmamıştır. Davacının hangi sebeple motosiklette yolcu olduğu, davacının kimin arzusu üzerine motosiklete bindiği tespit edilemediğinden hatır indirimi de yapılmamıştır. … Sigorta AŞ nin sorumluğu sigortalı (ambulans) sürücüsünün kusuru oranındadır. Trafik sigortası bulunmayan motosiklet sürücüsü davada taraf olarak gösterilmemiştir. Davacı yolcu olup kendi kusuruna isabet eden miktarın dışındaki maddi zarardan davalı ve dava dışı araç sürücüsü ve bunların zorunlu trafik sigortaları, sigortası bulunmayan araç yerine … da müteselsilen sorumludur. Hükümde davalıların kusur oranına göre değil müteselsil sorumluluk hükümlerine göre karar verilmesi gerekmektedir. Davalılar ödeme yaptıktan sonra iç ilişkideki rücu durumunda kendi kusurlarını aşan kısım için diğer tarafa rücu edebilecektir. Bu bakımdan davacının %20 kusuru düşülerek hazırlanan aktüer bilirkişi raporuna itibar edilerek…” denilmek suretiyle hangi kusur oranları üzerinden kabul ve uygulama yapıldığı açıklanmıştır.Mevcut delil durumuna göre mahkemenin kusur, müterafik kusur ve müteselsil sorumluluğa ilişkin kabulünde kural olarak oluşa, usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı, delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığı görülmektedir. Ancak, mahkemece davalı ambulans sürücüsü tali, davacının yolcu olarak bulunduğu trafik sigortası bulunmayan motosiklet sürücüsünün ise asli kusurlu görülmesine rağmen tarafların rücu ilişkisinde hangi kusur oranları üzerinden birbirlerine rücu edebileceği hususu açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesi doğru olmamış ise de; bu durum kararın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması nedeni değildir ( HMK m.353/1-b/2). Davacının yaşı küçük ehliyetsiz sürücünün kullandığı motosiklete kasksız binmesi hâli esasen kazanın meydana gelmesine etki eden kusur olarak kabul edilemez. Bu durum, müterafik kusur olarak kabul edilmelidir. Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında asli kusurlu eylem için genel olarak %75; tali kusurlu eyleme ise %25 oranı üzerinden kusur izafe edilmektedir. Ceza dosyası doğrultusunda kusur durumu belirlenip asli tali kusurlu olan araç sürücüleri tespit edildiğine göre tali kusurlu kabul edilen ambulans sürücüsü olan …’un %25; asli kusurlu görülen motosiklet sürücüsünün ise %75 kusurlu olduğu; somut olayda, bu oranlardan farklı bir şekilde kusur izafe edilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, giderek tarafların rücu ilişkisinde esas alınacak kusur oranlarının bu şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği sonucuna varılarak davalı sigorta şirketinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmüştür. Diğer yandan, davacının 2016 yılı Ağustos ayına ilişkin bordrosu doğrultusunda ve bilirkişi tarafından tespit edilen sosyal yardım ödemeleri kapsamında asgari ücretin 1,4597 katı geliri olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamada da usul ve yasaya aykırılık bulunmayıp bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Ayrıca, manevi tazminatın takdirine ilişkin mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde davalı …’un tali kusurlu olması ve davacının müterafik kusuru gözetilerek hüküm kurulmuş olmasına göre tazminatın düşük takdir edildiğine dair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Kaza tespit tutanağında trafik (ZMS) sigortası bulunmayan aracın motosiklet olarak belirlenmesi, “motobisiklet” olduğunun davalı sigorta şirketlerince ispat edilememesi karşısında bu yöne ilişkin istinaf itirazları da kabul edilmemiştir.İlk derece mahkemesinin hatır taşımasına ilişkin kabul ve gerekçesinde de isabetsizlik yoktur. Çünkü, davacının hangi sebeple motosiklette yolcu olduğu, taşımanın kimin yararına yapıldığı belirlenmemiş, hatır taşımasının varlığına ilişkin davalılarca bir ispat vasıtası ileri sürülmemiştir. Ancak; davacı tarafından ıslah dilekçesi adı altında sunulan ilk dilekçesinin bedel artırım dilekçesi (HMK m.107) mahiyetinde olduğu, belirsiz alacak davası olarak açılan davada verilen ikinci dilekçenin ise esasen verilen ilk ıslah dilekçesi olduğu halde, bedel artırım dilekçesinin birinci ıslah dilekçesi olarak kabul edilip uygulama yapılması doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı kabul edilmiştir.Kabule göre de; kaza tarihi olan 06/07/2014 tarihi itibarıyla trafik sigortası ve … sakatlık gideri teminatı, (hüküm altına alınan zararı kapsar şekilde) 268.000 TL olmasına rağmen “Bakanlar Kurulunun belirlemiş olduğu azami sorumluluk limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla” şeklindeki ifadeyle, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-a)Birleşen dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, b)Alınması gereken 15.485,88 TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.870,72 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 11.615,16 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı …ndan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, c)İstinaf yargılama giderlerinin adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına, 3-a)Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, b)Davalı … Sigorta AŞ tarafından yatırılan 3.871,47‬ TL istinaf karar harcının iadesine, c)Bu davalının istinaf itirazlarının kabul edilen kısmı (kusur oranlarının gerekçede ve kararda belirtilmediğine ilişkin) ve sair istinaf itirazlarının reddedilmiş olması nedeniyle bu davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin takdiren üzerine bırakılmasına, B)1-Davacı vekilinin asıl dava dosyasında maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre asıl davada; 2-Davalı … Tic. Ltd. Şti. olay tarihinde kayden işleten ise de davalı aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiraya verdiğinden fiili işleten sayılamayacağından bu davalı hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle dava şartı noksanlığından reddine, 3-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 06/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-a)Maddi tazminat talebinin 01/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi esas alınarak tam kabulü ile 226.700,15 TL’nin davalı … Sigorta AŞ’den dava tarihi olan 10/04/2015 tarihinden davalı … bakımından ise olay tarihi olan 06/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte (birleşen dosyanın davalısı … da aynı tazminattan sorumlu olduğundan tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı lehine hükmedilen maddi tazminattan tahsilde tekerrür olmamak üzere müteselsilen sorumlu tutulan davalı … Sigorta AŞ ile davalı …nın, rücuya esas iç ilişkilerinde, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin %25, birleşen dosya davalısı …nın ise %75 oranında olacak şekilde TBK’nın 62. maddesi uyarınca sorumlu olduklarının tespitine, 5-a)Bu dosya ile birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/218 Esas sayılı dosyanın davalısı …na karşı açılan davanın kabulü ile, Dava ve ıslah dilekçesi ile talep edilen 226.700,15 TL’nin birleşen dosyanın dava tarihi olan 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte (asıl davanın davalıları olan … Sigorta AŞ ve … da aynı tazminattan sorumlu olduğundan tahsilde tekerrür olmamak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı lehine hükmedilen maddi tazminattan tahsilde tekerrür olmamak üzere müteselsilen sorumlu tutulan davalı … Sigorta AŞ ile davalı …nın, rücuya esas iç ilişkilerinde, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin %25, birleşen dosya davalısı …nın ise %75 oranında olacak şekilde TBK’nın 62. maddesi uyarınca sorumlu olduklarının tespitine, 6-Asıl davada ve birleşen davada görülen maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.485,88 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 1.494,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.990,92 TL harcın davalılar …, … Sigorta AŞ ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, 7-Asıl davada görülen manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,31 TL harcın …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına, 8-Asıl davada ve birleşen davada görülen maddi tazminat davasında davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 19.552,01 TL vekalet ücretinin davalılar …, … Sigorta AŞ ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Asıl davada görülen maddi tazminat davasında davalı … Otobüs İşl. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.980 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 10-Asıl davada görülen manevi tazminat davasında davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.980 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 11-Asıl davada görülen manevi tazminat davasında davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.980 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 12-Asıl davada görülen manevi tazminat davasında davalı … İşl. Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.980 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 13-Davacı tarafça manevi tazminat davasında yapılan 170,79 TL harç giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 14- Davacı tarafça yatırılan 1.494,96TL harç gideri, 55 tebligat masrafı 558,00TL posta masrafı 46,20 TL, bilirkişi ücreti 1.850,00TL olmak üzere toplam 4.304,20TL yargılama masrafının davalılar …, … Sigorta AŞ ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 15-Dava açılırken peşin yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine
İstinaf yargılama giderleri bakımından: 16-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 17-Davacı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı harcının davalı …ndan alınarak davacıya verilmesine,18-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 19-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, objektif dava birleşmesi teşkil eden ve birbirlerine karşı bağımsızlığını koruyan maddi ve manevi tazminat davalarında kesinlik sınırı bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, maddi tazminat davası bakımından davalılar aleyhine hükmedilen (226.700,15 TL) miktar ve manevi tazminat davasında kabul ve reddedilen miktarlar gözetilerek HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat davalarında her iki taraf yönünden ayrı ayrı kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 14/03/2023