Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2286 E. 2020/4146 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2286
KARAR NO: 2020/4146
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2020/406 Esas – 2020/458 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, maddi hasarlı trafik kazasında kaynaklanan araç hasar ve değer kaybı tazminatına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, her ne kadar dosya içerisinde davalı vekilinin vekaletnamesi var ise vekaletnamenin süreli olduğu 31/12/2019 tarihine kadar geçerli olduğu, yeni bir vekaletname de sunulmadığı anlaşılmakla davalı lehine hükmedilmemesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından isabetle, “dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine” karar verildiğini ancak müvekkili şirketin vekille temsil edildiği ve dosyada vekaletnamesi bulunduğu halde, vekaletnamesinin süresinin dolduğu gerekçesiyle vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, oysa ki istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının vekile tebliğ edildiğini ve dolayısıyla karardan sonra dahi bütün usuli işlemlerin vekil üzerinden yapıldığını ve bu durumun açık çelişki doğurduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda, vekalet süresinin dolmuş olması halinde dahi, yeni vekalet sunulması ve şirketin temsilinin sağlanması için dosyadan gerekli tebligatların yapılmadığını ve bu durumun müvekkilinin savunma hakkını kısıtladığını, dolayısıyla Yerel Mahkeme kararında vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Mahkeme kararının incelenerek müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, kararın bunun dışında kalan kısmının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafın kendisini vekille temsil ettirdiği sabittir. İlk Derece Mahkemesince her ne kadar vekaletnamenin süreli ve 31/12/2019 tarihine kadar geçerli olduğu, yeni bir vekaletname sunulmadığı gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ise de, kararın verildiği tarihte vekaletnamenin süresinin sona ermiş olması, davalı lehine vekalet ücreti verilmemesini gerektirmez. Başka bir deyişle davanın usulden reddine karar verilmesiyle birlikte, AAÜT gereğince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan gerekçeyle vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itiraz yerinde görülmüştür. Bu bağlamda; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-)Arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, 2-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-)Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 341,16 TL harcın mahsubuyla bakiye 286,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-) Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-)Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine, 6-)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-)Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 259,30 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/10/2020