Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2269 E. 2022/2108 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2269
KARAR NO: 2022/2108
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2020
NUMARASI: 2017/704 Esas – 2020/138 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri adı altında maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Maddi Tazminat : Davacıların davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının kısmen kabulüne,Def’in giderine ilişkin 500,00 TL maddi tazminatın müteselsilen ve müştereken adı geçen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan maddi tazminata davalılar …, … yönünden kaza tarihi olan 12/05/2014 gününden, diğer davalı … Sigorta A.Ş.yönünden dava tarihi olan 28/07/2017 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Manevi Tazminat : A-Davalılar …, … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL ve diğer davacı … için 2.000,00 TL olmak üzere takdir ve tespit olunan 6.000,00 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacılara ödenmesine, Hüküm altına alınan manevi tazminata kaza tarihi olan 12/05/2014 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,B- Manevi zarar sigorta poliçesi ile teminat altına alınmadığından … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın husumet sıfatı yokluğundan reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davacılar … ve …’un destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ölen kişinin evli olması halinde eşine ve çocuklarına destek verdiğinin karine olarak kabul edildiğini, yani bu kişilerin, ölenin desteğinden yararlandıklarının ayrıca ispatlanmasına gerek olmadığını, davacılar … ve …’un babalarından destek aldıklarını kanıtlayan kredi ödeme planlarının dosyaya ibraz edildiğini ancak Mahkemece bunların dikkate alınmadığını; davacı …’e ödenen 19.296,18 TL’nin güncellenerek düşürülmesi sonucunda, müvekkile 2.086,10 TL fazladan ödeme yapıldığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yapılan ödemenin, desteğin net asgari ücret aldığı dikkate alınarak hesaplandığını, oysa ki müteveffa …’in ölüm tarihinde emekli olup SGK’dan 1.450 TL emekli maaşı aldığını, hesaplamanın bu miktar üzerinden yapılması gerektiğini, ayrıca yapılan ödemede bilirkişice takdir edilen %20 oranındaki kusuru kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müteveffanın bir an için asli kusurlu olduğu kabul edilse bile Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 12/05/2014 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’nın maliki-işleteni ve davalı …’nın sürücüsü olduğu ticari taksi niteliğindeki aracın, Bakırköy transit sahil yolunda, davacıların yakını-desteği (davacı …’in eşi ve diğer davacıların babaları) …’e çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacıların yakını …’in vefat ettiği; işbu davada, yukarıda da belirtildiği üzere davacıların tümü için fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı … için 10.000 TL ve diğer davacıların her biri için 7.500’er TL manevi tazimat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 29/11/2018 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %20, müteveffa …’in %80 oranında kusurlu oldukları mütalaa edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, trafik kazası tespit tutanağındaki oluşa uygun, ceza yargılaması aşamasında alınan bilirkişi raporlarıyla örtüştüğü, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itiraz kabul edilmemiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 24/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa …’in kazancı ile ilgili dosyada herhangi bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, SGK’nın 12/03/2018 tarihli belgesine göre müteveffanın 16/07/1992 tarihinden sonrası için sigortalılık kaydına rastlanmadığının belirtildiği, emekli olduğu ve emekli aylığı aldığına dair herhangi bir bilgiye yer verilmediğinin belirtildiği, bu nedenle, hesaplamada net indirimsiz yasal asgari ücretin dikkate alındığı, buna göre, davacı …’in destekten yoksun kalma zararının 19.296,18 TL olacağı; davalı Sigorta Şirketi tarafından dava öncesinde ödenen tazminatın güncel tutarının ise 21.382,28 TL olduğu, dolayısıyla davacıya 2.086,10 TL fazladan ödeme yapıldığı ve davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin itirazları kabule şayan bulunmamıştır. Ayrıca, müteveffanın, evli ve yetişkin olan diğer davacılara destek olduğu ispatlanamadığından, bu yöndeki itiraz da kabul edilmemiştir. Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin itirazına gelince; kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını tespit eden tutanaklar ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacıların her bir için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulüne ve davacı eş için takdiren 10.000 TL diğer davacıların her biri için 7.500’er TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Maddi Tazminat: Davacıların davalılar …, … ve … Sigorta AŞ. aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, Def’in giderine ilişkin 500 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen adı geçen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan maddi tazminata davalılar …, … yönünden kaza tarihi olan 12/05/2014 gününden, diğer davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 28/07/2017 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Manevi Tazminat: a-Davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı … için 10.000 TL, davacı … için 7.500 TL ve davacı … için 7.500 TL olmak üzere toplam 25.000 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine, Hüküm altına alınan manevi tazminata kaza tarihi olan 12/05/2014 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, b-Manevi zarar sigorta poliçesi ile teminat altına alınmadığından … Sigorta AŞ. aleyhine açılan davanın husumet sıfatı yokluğundan reddine, 3-Harçlar: Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.741,90 TL karar ve ilam harcından, mahkeme veznesine yatırılan 90,52 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.657,38 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına (davalı Sigorta Şirketi 34,15 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) Davacılar tarafından yatırılan 31.40 TL başvuru harcı 9.20 TL vekalet harcı 90,52 TM peşin/nispi harçtan ibaret toplam 131,12 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, 4-Yargılama Gideri/Delil-Gider Avansı: a-Davacılar tarafından sarf olunan 314,50 TL ATK kusur rapor ücreti, 800 TL aktüerya bilirkişi ücreti, 367,15 TL posta/ müzekkere /tebligattan ibaret toplam 1.481,65 TL yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 1.425,73 TL’nin -davalı sigorta şirketi 712,65 TL’den sorumlu olmak kaydıyla- müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, b-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, c-Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine, 5-Vekalet Ücreti: a-Maddi tazminat talebi yönünden; Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 500 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, Bu konudaki uygulamaya karşı istinaf başvurusu bulunmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı tekrar edilerek, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … Sigorta AŞ lehine, yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.420 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek bu davalılara ödenmesine, b-Manevi tazminat yönünden; Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine hüküm altına alınan dava değerine göre, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, Kendisini vekil ile temsil ettiren ve hakkında husumet yönünden ret hükmü verilen davalı … Sigorta AŞ lehine, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 200 TL posta ve tebligat gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/11/2022