Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2268 E. 2023/884 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2268
KARAR NO: 2023/884
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2017/905 Esas – 2019/988 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (TTK 1472 Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 26/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; davacı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı araç ile davalı tarafça ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın kaza yapması neticesinde, davacı Sigorta Şirketi tarafından, dava dışı sigortalısına ödenen araç hasar tazminatının, davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 17/12/2019 tarihli kararıyla; kazanın meydana gelmesinde davacı Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olması, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur raporuna yönelik itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, eksik incelemeye dayalı olarak tespit edilen kusur raporuna dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 14/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davacı tarafça sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafça sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar kabul edilmeyerek aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri (4.477,05‬ TL) dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/05/2023