Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2261 E. 2023/416 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2261
KARAR NO: 2023/416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2017/641 (E) – 2020/266 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın 08/04/2017 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesi hasarlanması nedeniyle oluşan hasar tazminatından doğan alacağı temlik aldıklarını belirterek şimdilik 3.350 TL hasar bedeli ile 250 TL ekspertiz ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davacı vekili birleşen davada vermiş olduğu dava dilekçesinde, davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı bulunan asıl davaya konu edilen … plaka da sayılı aracın 08/04/2017 tarihinde karıştığı trafik kazasında, kazaya karışan diğer bir araç nedeniyle de hasara uğradığını belirterek şimdilik 750 TL hasar bedelinin ve 250 TL ekspertiz ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili asıl ve birleşen davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “… ve … plakalı araçların sebebiyet verdiği iki kazadan dolayı düzenlenen tek ekspertiz raporu ile belirlenen ve kadri maruf olan parça ve malzemelerin toplam fiyatına eklenen boyama ve işçilik bedeli ile birlikte … plakalı aracın hasar bedelinin 26.655,67 TL olduğu, davacının sigorta poliçesine itiraz ettiğine dair belge sunulmadığından tedarikçi firma iskontosunun uygulanması gerektiği kabul edilerek 21.768,30 TL hasar bedeli tespit edildiği anlaşılmış, iki farklı kaza söz konusu olduğundan 2017/642 E sayılı dava yönünden davalının derdestlik itirazı yerinde görülmeyerek davanın dava tarihinden sonraki 14.549,39 TL (597,83 TL’lik ödeme ile toplam 15.147,39 TL olması gerekirken kısa kararda belirtilmemiştir.) ‘lik kısmına ilişkin dava tarihinden sonra yapılan ödeme dikkate alınarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” denilmek suretiyle yapılan ödeme sonrası kalan 6.621,08 TL hasar bedelinin 4.100,00 TL’sinin 15/05/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyen, 2.521,08 TL’sinin 02/07/2020 ıslah tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili, ıslah dilekçesine karşı itiraz süresi dolmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, bu nedenle savunma haklarının kısıtlandığını, kaldı ki ıslaha konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, aracın maliki olan sigortalının teslim forumundaki beyanlarına göre araçta çıkma parçalar kullanıldığını, hasarlı olmayan bir takım parçaların değiştirildiğini, hasar miktarının kasten artırıldığını, dolayısıyla yapılan ödeme kapsamında müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, ortada temlik edilebilecek bir alacak bulunmadığını, sigorta şirketinden onay alınmadan yapılan onarımların teminat dışı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasar miktarının piyasa rayicine uygun olmayacak şekilde belirlendiğini, bu durumun ekspertiz raporuyla sabit olduğunu, poliçe özel şartları gereğince muafiyet uygulanması gerektiğini, bu hususun davacı tarafından da kabul edildiğini, ancak mahkemece nazara alınmadığını, ıslah dilekçesinde talep edilen tazminattan daha yüksek bir tazminata hükmedildiğini, ıslahtan önce ödenen tutarın ıslahla arttırılmasının mümkün olmadığını, ödenen tutarın ıslahla davaya konu edilmediği bir tarihte ödendiği dikkate alınarak bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı taraf, davalı tarafa sigortalı bulunan aracın karışmış olduğu trafik kazasından kaynaklı araç hasar tazminatı alacağını, 08/04/2017 tarihli temlik sözleşmesi kapsamında temellük ederek eldeki davayı açmıştır.Davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olması nedeniyle zamanaşımı süresinin alacağın tamamı bakımından dava açılmakla kesildiği ve açılan davanın da süresinde olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan 06/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ve ek raporunda, sigortalı … plakalı aracın arka arkaya geçirdiği iki kaza sonucu aracın sağ arka çamurluk, sağ ön kapı, sağ sürgülü kapı, sağ marşbiyel, sağ stop lambası bakaliti, sağ ayna kısımlarının ve orta direğin hasarlandığı, ikinci kazda ise sol aynanın kırıldığı, söz konusu davaya sebep olan hasarlar ile ilgili … Şti.’nin 24/04/2017 tarih ve … nolu faturası ile davalı sigorta şirketinin ödemesine esas teşkil eden ekspertiz raporu ve fotoğraflar kapsamında yapılan değerlendirmede. değişmesi gereken parça ve malzemelerin toplam KDV dahil 26.655,67 TL olduğu, bu miktardan tedarikçi firma iskontosu uygulanması gerektiği, ekspertiz raporu ve düzenlenen faturadaki ana kalemlerin adet ve birim fiyatlarının birbiriyle örtüştüğü, onarım için talep edilen parçaların hasar ile uyumlu olduğu mütalaa edilmiştir. İlk derece mahkemesince %20 oranında tedarikçi firma iskontosu uygulayarak hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, hasarlı araç fotoğrafları ve davalı tarafından sunulan ekspertiz raporuna istinaden HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının reddiyle birlikte istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 1.456,67 TL istinaf karar harcından peşin alınan 364,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.092,27 TL‬ istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (21.768,30 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 14/03/2023