Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2252 E. 2020/4463 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2252
KARAR NO: 2020/4463
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2014/1333 Esas – 2018/330 Karar
DAVA KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVADA:(Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/542 Esas – 2015/259 Karar sayılı dosyası)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 30/05/2014 tarihinde, müvekkillerinin mirasbırakanı ve desteği (davacı …’ın eşi ve davacı …’ı babası) olan …’ın içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın, … plakalı araca arkadan çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, davacıların bu olay nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, müteveffa …’ın kazadan önce, … Bulvarı, … Caddesinde tam gün (24 saat) faaliyet gösteren ve aynı anda dört aracın yıkanabilme kapasitesine sahip … Oto Yıkama unvanlı işyerinin %50 ortağı olduğunu ve kaza tarihi itibariyle aylık ortalama gelirinin 6.000,00 TL olduğunu iddia ederek, HMK’nın 107. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla şimdilik her bir davacı için 5.000,00’er TL’den olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasında hayatını kaybeden müteveffa …’ın, davacılar … ile …’ın oğlu olduğunu, vefat olayı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın malik ve … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 1.19 promil alkollü olması nedeniyle kusurlu olduğunu, Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/308 Esas sayılı dosyasında sürücü … hakkında açılan davanın yargılamasının devam ettiğini, davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarının iddia ederek, HMK’nın 107. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla şimdilik, davacı … için 1.000,00 TL ve davacı … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Sigorta AŞ.’nin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla) tahsiline; davacı … için 30.000,00 TL ve davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatların kaza tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, poliçe azami limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, kusur ve zarar raporunun uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, davacıların murisinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğunu ve tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, olayda hatır taşıması olduğundan %40’tan az olmamak üzere hatır taşınması indirimi yapılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren araç her ne kadar trafikte müvekkili adına kayıtlı ise de, müvekkilinin, aracın işleteni olmadığını, olay günü müvekkiline ait aracın anahtarlarının diğer davalı tarafından çalındığını, bu hususla ilgili diğer davalı hakkında yapılan şikayetin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmasının devam ettiğini, ayrıca diğer davalı …’ın, müvekkilinin çalışanı da olmadığını, davacılar her ne kadar müteveffanın anne ve babası iseler de, müteveffanın eşi ve bir çocuğunun olması sebebiyle davacıların, müteveffanın bakmakla yükümlü olduğu kişiler olmadıklarını, dava dilekçesinde yer alan, müteveffanın çalıştığı ve aylık gelirinin 2.000-2.500,00 TL olduğu şeklindeki beyanlarının doğru olmadığını, müteveffanın kaza döneminde işsiz olduğunu, kazaya sebebiyet veren araçta müteveffanın eşyasının taşınmazı nedeniyle BK’nın 43 ve 44. maddeleri nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, manevi tazminat verilmesi halinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının da dikkate alınması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …’a, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine;(a) 225.503,17TL dektekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 144.322,04TL desdekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 74.862,69TL destekten yoksun kalma tazminatından %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 47.912,13TL desdekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 35.411,94TL destekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 22.400,00TL desdekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden 26/09/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden 30/05/2014 olan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (… Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 22.561,16TL destekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 14.439,15TL desdekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden 26/09/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden 30/05/2014 olan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (… Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta AŞ. vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin hukuka ve usule uygun olarak diğer davalılara yükletildiğini ancak manevi tazminata ilişkin harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müvekkili şirketin de sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca maddi tazminata ilişkin harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğini, kararın bu yönden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olay günü müvekkiline ait aracın, diğer davalı … tarafından çalındığını ve müvekkili tarafından yapılan şikayet üzerine diğer davalı hakkında Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/559 Esas sayılı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaza sırasında hatır taşıması yapılıyor olması nedeniyle hatır taşınması indirimi yapılması gerekmekle birlikte, bu indirim oranının %20’den çok daha fazla olması gerektiğini, müvekkilinin asıl davada davalı sıfatı taşımamakla birlikte, birleşen dava davacılarının destekten yoksunluğunun söz konusu olmadığını, cevap ve diğer dilekçelerinde de belirttikleri üzere her iki davanın davacıları ve dosya kapsamında dinlenen tanıkların bu konudaki ifadelerinin çelişkiler içerdiğini, davacının yaptığı işe ilişkin farklı işler ve ücretlerden bahsedildiğini, ancak hiçbir suretle yapılan iş veya kazanılan ücretin ispatlanamadığını, müteveffanın çalıştığı hiçbir resmi belge ile ispat edilemediğini, tanık beyanlarınca çalıştığı kabul edilse dahi bahsi geçen çalışmanın oldukça düşük bir ücret olacağının açık olduğunu, müteveffanın evli ve çocuk sahibi bir kişi olması sebebiyle bakmakla yükümlü olduğu kişiler olan eşi ve çocuğunun davacı olduğunu, asıl davada müvekkilinin taraf sıfatı taşımadığını, müteveffanın anne ve babasının, mevcut durumda bakmakla yükümlü olduğu kişiler konumunda olmadığını, müteveffanın, eşinin ve çocuğunu geçimini dahi zor sağlayan müteveffanın, anne ve babasına destek olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu, ıslah edilen miktar yönünden talebin zamanaşımına uğradığını ve bu yöne ilişkin beyanlarının Mahkemece dikkate alınmadığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Asıl ve birleşen dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, 30/05/2014 tarihinde davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’ın maliki ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’ın vefat ettiği; asıl davada müteveffanın eşi ve çocuğu olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı; birleşen davada ise müteveffanın anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulundukları, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. A-)Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Dava dilekçesinde, davalı … Sigorta AŞ.’den manevi tazminat talep edilmemesi ve Mahkemece de davalı … Sigorta AŞ. aleyhine manevi tazminat yönünden hüküm kurulmamasına rağmen, kararın hüküm fıkrasında, manevi tazminat yönünden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden davalı … Sigorta AŞ’nin de sorumlu tutulmasına yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmüştür. B-)Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: KTK’nın 109/2 maddesinde, eylemin bir suç teşkil etmesi halinde tazminat talebinin ceza dava zamanaşımına tâbi olacağı öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta, davaya konu haksız fiil, TCK’nın 85/1. maddesi kapsamına giren bir suç oluşturduğundan, TCK’nın 66/1-d maddesi gereğince 15 yıllık zamanaşımına tâbidir. Olay 30/05/2014 tarihinde gerçekleşmiş, işbu asıl dava 12/11/2014 tarihinde, birleşen dava 17/11/2014 tarihinde açılmış ve dava değerini artırım dilekçesi ise 02/10/2017 tarihinde verilmiştir. Buna göre KTK’nın 109/2.maddesinde öngörülen ceza dava zamanaşımı süresi dolmadığından, davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı … vekili her ne kadar, davalı …’ın, müvekkilinin, kapısı kilitli tüp bayii dükkanının kapısını izinsiz olarak anahtarla açarak, müvekkiline ait … plakalı aracın anahtarını alarak aracı kullanması neticesinde kazanın meydana geldiğini ve emniyeti suistmal suçundan davalı … hakkında Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/559 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de; davalı …’ın ceza soruşturması aşamasındaki ifadesi, davalı …’ın şikayet dilekçesindeki beyanları, 30/05/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazasının hemen akabinde olay yerine giden davalı …’ın aynı gün ya da sonraki gün bu yönde herhangi bir iddiada bulunmamasına rağmen 03/06/2014 tarihinde emniyete giderek bu yönde iddiada bulunması, müteveffa … ile davalı …’ın oğlunun … Oto Yıkama isimli işyerinin ortakları olduğunun iddia edilmesi ve davalı sürücü …’ın da bu işyerinin çalışanı olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; kazaya karışan aracın maliki davalı …’ın, meydana gelen zarardan malik olarak Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre sorumlu olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin istinaf itirazı reddedilmiştir. Ayrıca, birleşen davanın davacıları olan müteveffanın anne ve babasının, müteveffa ile desteklik ilişkisi sabit olduğundan ve hatır taşıması indiriminin Yargıtayın yerleşik ilke ve uygulamalarına göre %20 oranında yapılması da doğru olduğundan, bu yönlere ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının; manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazında isabet bulunmamıştır. Davalı vekilinin, tazminat hesaplamasında esas alınan müteveffanın aylık net gelirine ilişkin istinaf itirazına gelince: Davacı tarafça, müteveffa …’ın, oto yıkamanın ortağı olduğu iddia edildiğinden, 29/05/2017 tarihli aktüerya raporunda iki ihtimalli rapor düzenlenmiştir. Mahkemece de karara dayanak yapılan 29/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, müteveffanın aylık gelirinin net asgari ücret üzerinden olduğu varsayılarak yapılan hesaplama neticesinde, davacı (eş) …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 198.490,27 TL, davacı (kızı) …’ın 64.528,92 TL, davacı (babası) …’ın 30.523,60 TL, davacı (annesi) …’ın 19.445,37 TL olduğu; müteveffanın oto yıkama işyeri sahibi olduğu varsayılarak emsal ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde ise, davacı (eş) …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 225.503,17 TL, davacı (kızı) …’ın 74.862,69 TL, davacı (babası) …’ın 35.411,94 TL, davacı (annesi) …’ın 22.561,16 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, müteveffanın oto yıkama işyeri sahibi olduğu varsayılarak yapılan tazminat hesaplaması sonucunda bulunan destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarına hükmedilmiştir. Ancak müteveffa …’ın, bilirkişi tarafından belirlenen ve Mahkemece hükmedilen tazminatlar yönünden esas alınan gelir elde ettiğine dair somut hiçbir delil ibraz edilememiştir. Başka bir deyişle, müteveffanın, bilirkişi tarafından belirlenen destekten yoksun kalma tazminatı miktarları yönünden hükme esas alınan gelir elde ettiği davacılar tarafından ispatlanamamıştır. Hatta, davacılar … ve … vekili tarafından davalı … Sigorta AŞ.’ye yapılan 12/09/2014 tarihli başvuru dilekçesinde müteveffa …’ın kazadan önce oto temizlik üzerine faaliyet gösteren bir işyerinde çalıştığı ve aylık kazancının yaklaşık 1.500,00 TL civarında olduğu beyan edilmesine rağmen asıl dava dilekçesinde müteveffanın, aylık ortalama gelirinin 6.000,00 TL olduğu, birleşen dava dilekçesinde ise müteveffanın aylık gelirinin 2.000-2.500,00 TL civarında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, müteveffanın oto yıkama işyerinde asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiği ispatlanamadığından hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerekir. Buna göre, 29/05/2017 tarihli bilirkişi raporundaki, asgari ücret dikkate alınarak belirlenen destekten yoksun kalma tazminatı miktarları kabul edilip %20 hatır ve %20 müterafik kusur indirimi yapılarak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Tazminattan takdiri indirim yapılması halinde reddedilen (indirim yapılan) miktar bakımından davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, davacılardan … ve … için indirimsiz tazminat miktarlarının ıslah edilen tazminatlardan fazla olması nedeniyle bu davacılar bakımından davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmeyeceği değerlendirilmiş, ancak birleşen dosyada davacılar … ile … için artırılan dava değerlerinin tazminata esas alınan indirimsiz miktardan fazla olduğu, fazlaya ilişkin davanın reddedildiği göz önünde bulundurularak bu davacılar aleyhine (takdiri indirim yapılan miktar dışında kalan) reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davalı … Sigorta AŞ. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna Göre: 1-)Asıl davanın kısmen kabulü ile, a-)198,490,27 TL dektekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 127.033,77 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-)64,528,92 TL destekten yoksun kalma tazminatından %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 41.298,50 TL desdekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ.’den poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 11.498,78 TL ilam harcından peşin alınan 4.136,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.361,82 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, ç-)Davacılar tarafından yatırılan 4.136,96 TL harcın (peşin harç+başvurma harcı+tamamlama harcı) davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, d-)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, -vekalet ücretinin her bir davacı için ayrı ayrı hesaplanması gerektiği yönünde davacı tarafça istinaf başvurusu da bulunmadığı nazara alınarak- AAÜT gereğince 19.941,57 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, e-)Davacılar tarafından yapılan 1.184,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, f-)Gider avansından artan miktarın, karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi uyarınca yatıran tarafa geri verilmesine, 2-)Birleşen davanın kısmen kabulü ile, a-)30.523,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 19.535,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … Sigorta AŞ yönünden 26/09/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden 30/05/2014 olan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (… Sigorta AŞ poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-)19.445,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının %20 hatır taşıması ve %20 mütterafik kusur indirimi sonucu hesap edilen 12.445,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … Sigorta AŞ. yönünden 26/09/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden 30/05/2014 olan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (… Sigorta AŞ poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-)10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ç-)10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, d-)Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.550,76 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 237,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.313,76 TL karar ve ilam harcının (davalı Sigorta Şirketi’nin maddi tazminat davası nedeniyle 2.184,56 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, e-)Davacılar tarafından yatırılan 237,00 TL harcın (başvurma+peşin harç) davalılardan (davalı Sigorta Şirketi’nin maddi tazminat davası nedeniyle 145.811 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, f-)Kabul edilen maddi tazminat yönünden, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden -vekalet ücretinin her bir davacı için ayrı ayrı hesaplanması gerektiği yönünde davacı tarafça istinaf başvurusu da bulunmadığı nazara alınarak- AAÜT gereğince 4.797,02 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, g-)Kabul edilen manevi tazminat yönünden, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince -İlk Derece Mahkemesinin bu yöne ilişkin hükmü istinaf konusu edilmediğinden kararla bağlı kalınarak- 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, ğ-)Reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden,davalılar … ve … kendilerini vekili ile temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı … ve …’a verilmesine, h-) Reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden, davalılar kendilerini vekili ile temsil ettirdiğinden, -davacı … bakımından reddedilen 22.067,71 TL, davacı … bakımından reddedilen 14.055,03 TL üzerinden olmak üzere- AAÜT gereğince 5.418,41 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine, ı-)Davacılar tarafından maddi tazminat davası nedeniyle yapılan 711,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 412,66 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, i-)Gider avansından artan miktarın, karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi uyarınca yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davalı … Sigorta AŞ. ile davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 34,30 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 3-)İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 34,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 4-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, Dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; diğer hükümler yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/12/2020