Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2241 E. 2023/421 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2241
KARAR NO: 2023/421
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/06/2020
NUMARASI: 2016/985 (E) – 2020/213 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … ve … plaka sayılı araçlar ile karıştığı 27/10/2015 tarihinde meydana gelen çok taraflı trafik kazasında hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, bu şekilde zarar görenin haklarına halef olunduğunu, sigorta bedelinin bir kısmının davalı … Sigorta Şirketi tarafından ödendiğini belirterek 16.234,12 TL rücuen tazminatın, 12.969,62 TL’lik kısmının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; bakiye kalan 3.284,50 TL’nin ise davalılar … İnş. Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “… dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın lastiğinin patlaması sonucu duraklama yaptığı ve bu araca yardıma gelen … idaresindeki … plakalı aracın da duraklama yaptığı sırada sağ şeritten gelen davacıya kasko sigortası ile sigortalı … plakalı aracın ön kısmı ile … plakalı aracın arka kısmına vurması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı aracın işleteninin davalılardan … Ltd, zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketinin ise davalılardan … Sigorta olduğu, … plakalı aracın trafik poliçesinin ise davalı … Sigorta tarafından düzenlendiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi ek ve kök raporunda belirtildiği üzere davacıya ait aracın kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta’ya sigortalı aracın kazada %25 kusurlu olduğu, davalı … Sigorta’ya ait aracın ise kazada kusursuz olduğu, böylelikle sigortalısına kusur izafe edilemeyen davalı … Sigorta yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, sigortalısı kazada %25 kusurlu olan davalı … Sigorta yönünden ise kusura karşılık gelen 10.700,25 TL’nin üzerinde ödemenin davadan önce 31/03/2016 tarihinde yapıldığı, bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği, … Sigorta tarafından yapılan ödemeden sigortalısı (sigortalı davalı aynı zamanda kazaya karışan kusursuz aracın da işletinidir) davalı … Ltd. Şti.’nin de yararlanacağı ve anılan davalının da asıl alacaktan sorumluluğunun kalmadığı, ancak bu davalının, temerrüt tarihinden … Sigorta tarafından yapılan ödeme tarihine kadar geçen süreye ilişkin avans faizinden sorumlu tutulması gerektiği” gerekçesiyle suretiyle tüm davalılar yönünden açılan davanın reddine, Davalı … Ltd. Şti. yönünden kusura karşılık gelen 10.700,25 TL’ye 25/12/2015 tarihinden 31/03/2016 tarihine kadar avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kusura ilişkin değerlendirmenin ATK’dan alınacak rapor ile yapılması gerektiğini, kaza tespit tutanağına göre davalının kusur oranının %75 olduğunu, bilirkişi raporu ile kusur raporu arasında çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı … Şirketi aleyhine tazminata hükmedilmiş ise de vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasarın TTK’nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak, kusurlu olduğu iddia edilen araçların işleteni ve trafik sigortacısı olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan 02/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davalı … Sigorta tarafından fazladan yapılan ödeme nedeniyle davacı zararının bulunmadığı, ancak araç işleteni bakımından temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki avans faizinden sorumlu olabileceği mütalaasında bulunulmuştur. TBK’nın 74. maddesi gereğince ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (YHGK 11/10/1989 gün ve 1989/11-373 Esas – 472 Karar sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. Bir ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturur (Hukuk Genel Kurulu – 2008/4-564 Esas – 2008/536 Karar). Hukuk hakimi beraat kararıyla bağlı değil ise de, TBK 74. maddesi gereği kesinleşen mahkumiyet kararıyla bağlıdır. Davaya konu trafik kazasına ilişkin Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/24 Esas – 2017/216 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde, davacıya sigortalı araç sürücüsü olan … asli kusurlu görülerek cezalandırılmasına karar verildiği ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 2017/4357 Esas – 2018/300 Karar sayılı kararı ile esastan reddine karar verilerek işbu kararın kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kusura ilişkin kabulünün oluşa, usule ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.Bununla birlikte, davalı … Şirketi aleyhine tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, ilk derece mahkemesince adı geçen davalı sadece işlemiş faizden sorumlu tutulmuş ancak bu davalıya yöneltilen tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin esasen bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Ancak, adı geçen davalı yönünden işlemiş faiz miktarı gösterilerek infaz edilebilir hüküm kurulmaması ve bu miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde olmamakla birlikte, istinaf başvurusunun anılan nedenle kabulü gerekmektedir. Buna göre; Davalı … Şirketinin sorumluluğuna karar verilen, 25/12/2015 ila 31/03/2016 tarihleri arasında anapara olan 10.725 TL’ye işlemiş avans faizi (25/12/2015 ve 31/03/2016 arasındaki 97 gün için yıllık %10,50 faiz uygulanarak %2,7904109589041) olan 299,27 TL’nin hüküm altına alınmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davalı … Sigorta AŞ (… Sigorta Anonim Şirketi) aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine, 3-Davalı … Sigorta Şirketlerine karşı açılan davanın reddine, 4-a)Davalı … Şirketine yönelik tazminat isteminin reddine, b)Davalı … Şirketine yönelik faiz isteminin kabulü ile, 299,27 TL’nin adı geçen davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,5-Peşin yatırılan 277,24 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 97,34 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,6-Davacı tarafça yapılan 1.888,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (299/16234) 34,78 TL’sinin davalı … Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davalı … Sigorta AŞ (… Sigorta Anonim Şirketi) tarafından yapılan 11 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 8-Davalı … Sigorta AŞ (… Sigorta Anonim Şirketi) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 9-Reddedilen tazminat talebi (asıl alacak) yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine, 10-Asıl talepten bağımsız nitelikte olan işlemiş faiz isteminin kabulüne karar verilmiş olmakla 299,27 TL vekalet ücretinin davalı … Makina İnş. Turizm İthalat İhracat San.ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacı tarafa ödenmesine, 11-Gider avansından artan kısmın ilgilisine iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 12-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 13-İstinaf başvurusundaki haklılık durumuna göre istinaf yargılama giderlerinin takdiren davacı üzerinde bırakılmasına, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 15-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (16.234,12 TL) göz önünde bulundurulmak suretiyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/03/2023