Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2240 E. 2020/4267 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2240
KARAR NO : 2020/4267
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI : 2018/701 Esas – 2020/116 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerini 24.3.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden … desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı için davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisinin kabul edildiğini, davacıların zararını öncelikle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı tarafından karşılanması gerektiğini, davacıların yaşı dikkate alındığından tazminat ödenmesine karar verilmesi olanağı bulunmadığını, davacılar yönünden tazminata hükmedilmesi halinde yaşlarının ve ihtiyaç sürelerinin dikkate alınmasına karar verilmesini, davacıların müteveffanın desteğine muhtaç olup olmadıklarının belli olmadığını, müvekkili şirketin temerrüt başlangıçının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 ve 99’uncu maddelere göre belirleneceğini, davacının ticari avans faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Davacıların davasının kabulü ile davacı … için 33.174,50TL nin davacı … için 15.760,19 TL nin, 12/06/2018 tarihinden itibaren, davacı … için 6.017,40 TL’nin, davacı … için 17.167,51 TL nin, davacı … için 160.660,05 TL nin 18/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacıların zararının öncelikle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı tarafından karşılanması gerektiğini, kararda belirtilen tazminat tutarının fahiş, aktüer bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ticari faiz uygulanması hukuken zorunlu olmasına karşı yasal faize hükmedildiğini belirterek, kararın düzeltilmesini istemiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki hak ehliyetini medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Gerçekten, kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8 ve 48’inci maddelerine göre belirlenir. Buna göre hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. Aynı kanunun 28’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre gerçek kişilerin kişiliği ve bununla hak (medeni haklardan istifade) ehliyeti ölümle sona erer. Bu nedenle ölmüş olan kişinin taraf ehliyeti yoktur. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Dava devam ederken davacı ölürse, davacının mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip edebilirler. (Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ramazan Aslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 25.’inci baskı, sayfa 207 ve devamı) Davada tarafların taraf ehliyetine sahip bulunmaları HMK’nin 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarındandır. Bu nedenle, davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olup olmadığı mahkemece kendiliğinden incelenecektir. Dava dosyasının incelenmesinde ise; davacılardan …’nun nüfus kaydı içeriğine göre dava görülmekte iken karar verilmeden önce 11.01.2020 günü öldüğü anlaşılmıştır. O halde, dava devam ederken ölümü ile taraf ehliyeti son bulan …’nun verasete esas nüfus aile tablosu veya veraset ilamı temin edilip mirasçılarına tebligat yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek ölü kişi hakkında karar verilmiş olması doğru kabul edilmemiş, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmiştir.Kararın kaldırılma gerekçesine göre davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/4’üncü maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatıran taraflara ayrı ayrı iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili ile davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf incelemesi için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2020