Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2233 E. 2022/996 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2233
KARAR NO: 2022/996
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2017/852 (E) – 2020/223 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 27/5/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/4/2007 günü çalınan dava dışı …’a ait otomobilin sürücüsü dava dışı …’ın davacı … dahil olmak üzere 3 kişiyi yolcu olarak almasının ardından direksiyon hakîmiyetini kaybederek tek katlı binanın çatısına düştüğünü, bindiği aracın çalıntı olduğundan haberi olmayan adı geçen davacı müvekkilinin kaza sonucu felç kaldığını belirterek belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunarak davanın zamanaşımına uğradığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 60.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğrayan davanın reddi gerekirken, işin esasına girilerek kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacının yolcu olarak motorlu aracın çalıntı olması sebebiyle müvekkili kurumun sorumlu tutulamayacağını, maluliyet raporunun 22/2/2019 tarihinde yürürlüğe giren Erişkinler Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından hükme esas alınamayacağını, tahsiline karar verilen tazminat yönünden faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 109’uncu maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Aynı maddenin 2’nci fıkrasına göre de dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Somut uyuşmazlıkta davacı …’un 19/4/2007 günü çalınan dava dışı …’nın otomobilinde bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle eldeki dava KTK’nin 109’uncu maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca somut olaya uygulanması gereken taksirle yaralama suçuna ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (e) bendi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabi olduğu; davanın ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 153’üncü maddesinde öngörülen zamanaşımını durduran, aynı Kanunun 154’üncü maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen neden olmaksızın 8 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra 10/1/2017 günü açıldığının anlaşılması karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kararın kaldırılma nedenine göre istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler inceleme dışı bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı …’un, davalı …’na karşı açtığı bedensel zarar tazminatı davasının reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL, ıslah harcı olarak alınan 1.010,00 TL olmak üzere toplam 1.041,4‬0 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 960,7‬0 TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya geri verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile vekille temsil edilen davalı …na verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından sarf edilen 148,60 TL istinaf başvuru harcından ibaret yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalı …na verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/5/2022