Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2208 E. 2021/64 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2208
KARAR NO: 2021/64
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2017
NUMARASI: 2016/68 (E) 2017/937 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; resen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … vekili vekili dava dilekçesinde özetle: Olay tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altında olan … plaka sayılı aracın, sürücüsünün tedbirsizlik ve dikkatsizliği sonucu meydana gelen kazada, yaya konumunda bulunan davacı …’in yaralandığını belirterek daimi maluliyet tazminatı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili; taraflar arasında yapılan sulh görüşmeleri neticesinde uzlaşmaya varılarak ibraname düzenlendiğini, işbu anlaşma uyarınca davacı tarafa 52.292,00 TL ödeme yapıldığını, ibraname kapsamında davacının davadan feragat ettiğini, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilecek yerde sulh nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili, 30/10/2017 tarihli dilekçesiyle, tarafların sulh olduklarını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiştir. Dosyada mübrez 04/08/2017 tarihli sulh protokolü ve ibraname başlıklı belgeye göre tarafların toplam 52.292,00 TL ödeme karşılığında mutabık kaldıkları ve bu ödeme karşılığında davacının davadan feragat edeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. HMK’nın 309. maddesinde feragatin dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, aynı yasanın 313. maddesinde de sulhun ancak mahkeme huzurunda yapılabileceği, tarafların sulhe göre karar vermesini istemesi durumunda sulh sözleşmesine göre, istememeleri durumunda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre davacı vekilinin mahkeme huzurunda veya bir dilekçe ile davadan feragat beyanının bulunmadığı ve ayrıca haricen yapılan sulh sözleşmesinin mahkeme huzurunda yapılmadığı ve tasdik edilmediği görülmektedir. Bu durumda usulen geçerli davadan feragat işleminin bulunmaması, taraflar arasında mahkeme huzurunda yapılmış bir sulh sözleşmesinin de olmaması karşısında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, mahkeme huzurunda yapılmış bir sulh işlemi varmışcasına sulh doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taraflar arasında haricen yapılan anlaşma doğrultusunda vaki ödeme nedeniyle dava konusuz kaldığından ötürü, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-İstinafa başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 4-Kaldırma kararının gerekçesine göre yargılama giderlerinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-Dava başındaki haklılık durumuna göre davalı tarafından yapılan vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafın talebi doğrultusunda davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince dava değeri (52.292,00 TL) gözetilerek kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 21/01/2021