Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2195 E. 2022/2034 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2195
KARAR NO: 2022/2034
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2018/220 Esas – 2020/412 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici-kalıcı güç kaybı adı aldında maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 11.637,81 TL sürekli işgöremezlik, 36.263,42 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 47.901,23 TL maddi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren; davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 08/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, “karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda, müvekkilinin gelirinin asgari ücret kabul edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, dinlettikleri tanık beyanlarının ve rapora karşı itirazlarının haksız olarak dikkate alınmadığını, tazminatın hesaplanmasında müvekkilinin gerçek gelirinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihinde … plakalı ticari taksinin 1/2 işleticisi olduğunu ve kazancının asgari ücretin çok çok üzerinde bulunduğunu; 2. celsede dinlettikleri ticari taksi sürücüleri olan tanıklar … ve … beyanlarında, aylık ortalama gelirlerinin 5.000 – 6.000 TL civarında olduğunu bildirdiklerini, taraf tanıklarının birbirini tamamlayan ifadelerinin dikkate alınması gerektiğini, bu nedenle asgari ücret üzerinden maddi tazminatın hesaplanmasının hatalı olduğunu, gerçek gelirin tespit edilerek maddi tazminat yönünden bilirkişiden yeniden rapor alınması gerektiğini; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur raporuna karşı yaptıkları itirazların değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik zararından müvekkili Sigorta Şirketi’nin sorumlu olmadığını, sorumluğun SGK’da bulunduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davacının sürücüsü olduğu … plakalı (ticari araç) taksi ile davalı … AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı …’in maliki-işleteni ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının yaralandığı, 27/02/2018 tarihinde açılan eldeki davada, davacı tarafça HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davacı kapsamında geçici-kalıcı güç kaybı zararı adı altında 5.000 TL maddi ve 60.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
A-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 29/03/2019 tarihli raporunda; davalı Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün şerit ihlali yapması ve karşı yönden gelmekte olan davacı sürücüsünün istikametini kapatarak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu; davacı sürücü …’un, olayın oluş şekli itibari ile alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı ve herhangi bir trafik kural ihlali de görülmediği gerekçesiyle kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir. ATK raporunun incelenmesinde; raporun, trafik kazası tespit tutanağındaki oluşa ve olgulara uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle davalı Sigorta Şirketi vekilinin kusura yönelik itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca, geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden bu yöne ilişkin itiraz da kabul edilmemiştir.
B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: a-Maddi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Maluliyet tazminatının doğru biçimde hesaplanmasında, ilgili kişinin gerçek kazanç miktarlarının tespiti önem arzetmektedir. Mahkemece karara dayanak yapılan 12/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının aylık geliri, Sosyal Güvenlik Kurumu Avcılar Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından dosyaya gönderilen hizmet döküm cetvelinde aylık 1.701,28 TL olarak belirtilen yani kaza tarihindeki asgari ücretin (1.467,71 TL) 1,15913 katı net ücret aldığı kabul edilerek tazminat hesaplaması yapıldığı tespit edilmiştir. Oysaki, davacı vekili dava dilekçesi başta olmak üzere yargılama aşamasındaki bütün beyanlarında müvekkilinin kaza tarihinde ortağı ile kiraladığı taksi plakasını işlettiğini ve aracın giderleri çıktıktan sonra aylık 5.000 – 6.000 TL gelirinin bulunduğunu iddia etmiş, bu iddialarının ispatı için de bir takım belgeler dosyaya ibraz etmiş ve tanık deliline dayanmıştır. 16/10/2018 tarihli 2. celsede tanık olarak dinlenen tanıklar… ile … beyanlarında; kendilerinin de ticari taksi şoförü olarak çalıştıklarını, davacının ticari taksi şoförü olarak ortağı ile birlikte yarı yarıya çalıştıklarını, tüm giderler düştükten sonra davacıya aylık 5.000- 6.000 TL aylık gelir kaldığını beyan etmişlerdir. Buna göre, Mahkemece dikkate alınan bilirkişi raporundaki aylık kazanç ile başta tanık beyanları olmak üzere dosyadaki diğer deliller ile ispatlanmaya çalışılan aylık kazanç arasında, maddi tazminatın hesaplanması açısından ciddi fark bulunmaktadır. Bir başka deyişle, Mahkemece eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verildiği hukuki ve vicdani kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmüştür. O halde, öncelikle taksiciler odasından davacının şoför olarak çalıştığı iddia edilen taksiye ilişkin bilgilerin sorulması, davacının çalıştığı iddia edilen ticari taksinin durağından kolluk marifetyle araştırma yapılarak … plakalı araçta davacının şoför olarak çalışıp çalışmadığının sorulması, davacının taksi şoförü olarak çalıştığının tespiti halinde, bu meslekte geçirdiği süre ve edindiği tecrübe gözönüne alınarak alabileceği ücretin meslek odasından sorularak belirlenecek bu miktar üzerinden geçici-kalıcı güç kaybı zararı konusunda ek rapor alındıktan sonra hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. b-Manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, ATK maluliyet raporu (%4 kalıcı maluliyet – 6 ay iyileşme süreli), tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı ve hakkaniyet ilkesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu hukuki ve vicdani kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülerek davacı lehine takdiren 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,
B-1-Davacı vekilinin maddi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına,2-Maddi tazminat davasının yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
C-Davacı vekilinin manevi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 20.000 TL tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, 2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 222,01 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince hükmedilen manevi tazminat üzerinden alınması gereken 1.366,2‬0 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 222,01 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.144,19‬ TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT ‘nin 10/2. maddesi gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafça manevi tazminat davası için yapılan yargılama gideri bulunmadığından (yapılan tüm yargılama giderlerinin maddi tazminat davacı için yapıldığı ve yeniden görülecek maddi tazminat davasında değerlendirilmesi gerektiğinden), karar verilmesine yer olmadığına,
D-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 108 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.272,13 TL harçtan, peşin alınan 741,71 TL haracın mahsubu ile bakiye 2.530,42 TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/11/2022