Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2192 E. 2022/1268 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2192
KARAR NO: 2022/1268
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/07/2017
NUMARASI: 2014/788 (E) – 2017/622 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 11/11/2007 tarihinde, davalıların sürücüsü işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plakalı taksinin, yaya konumunda bulunan davacıya çarparak sakat kalmasına neden olduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir.Davalı … vasisi vekili, tahkikat aşamasında verdiği dilekçelerinde, müvekkilinin ticari plakanın maliki olduğunu ve plakanın … isimli kişiye kiraya verildiğini, onun tarafından da alt kiralama ile işletildiğini, alt kiracının … olduğunu belirterek davanın husumetten reddini istemiştir. Diğer davalı … 22/04/2014 havale tarihli dilekçesinde, aracın asıl sahibinin … olduğunu, yatalak olduğundan ötürü işlerinin … isimli kişi tarafından takip edildiğini, kaza sonrasında davacıyla ilgilendiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı … hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, diğer davalılara açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 26.136,09 TL maddi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 600 TL tazminatın kaza tarihi olan 11/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; davalı … tarafından yapılan savunmanın genişletilmesine muvafakatleri olmamasına rağmen savunmaya değer verilerek ve bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaksızın husumetten ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen manevi tazminatın son derece düşük kaldığını, manevi tazminat davası bakımından sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, yargılama giderlerine ilişkin haklılık durumuna göre yapılan değerlendirmenin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç davalı … adına kayıtlı olduğu gibi trafik sigorta poliçesi de onun adına düzenlenmiştir. Davalı tarafından sunulan kira sözleşmeleri adi yazılı nitelikte olup davacı tarafa karşı ileri sürülebilecek nitelikte değildir. Dosya kapsamına göre davalı taraf işleten sıfatının bulunmadığını yasal delillerle ispat edememiştir. Bu durumda adı geçen bakımından husumetten ret kararı verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, gerçekleşen kaza nedeniyle davacı taraf, sağ tibia kırığının yaklaşık 10 derece angulasyon ile kaynamış olmasından kaynaklı %13.1 oranında malul kalmış olup tedavi süresince birden çok kez ameliyat geçirdiği, raporda, olay tarihinden itibaren gelişen komplikasyonlar nedeniyle iyileşme süresinin 16 aya uzayabileceğinin açıklandığı, 12.11.2007 giriş 27.11.2007 çıkış, 13.05.2008 giriş 30.05.2008 çıkış, 14.06.2010 giriş 16.06.2010 çıkış, 30.10.2012 giriş 01.11.2012 çıkış, 06.11.2012 giriş 09.11.2012 çıkış tarihleri arasında yapılan operasyonlar nedeniyle hastanede yattığı nazara alındığında, kazanın gerçekleşmesinde davalı taraf tali kusurlu olsa dahi, manevi tazminat tutarı oldukça düşük kalmaktadır. Bu itibarla bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Yine, davalı sigorta şirketine karşı açılmış bir manevi tazminat davası olmamasına rağmen sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. O halde, tarafların kusur durumu, maluliyet oranı, az yukarıda açıklanan tedavi süreci, kaza tarihindeki paranın alım gücü ve hakkaniyet ile caydırıcılık ilkesi kapsamında yapılan değerlendirmede 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Maddi tazminat talebinin kabulü ile 26.136,09 TL’nin davalılar … Sigorta AŞ, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, bu tutara davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 07/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 11/11/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000 TL tazminatın olay tarihi olan 11/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 4-a)Maddi tazminat davasında alınması gerekli 1.785,35TL harçtan peşin alınan 104,95 TL harç ile ıslahta alınan 275,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.404.84 TL harcın davalılar …, … ve … Sigorta AŞ den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye irat kaydına, b)Manevi tazminat davasında alınması gerekli 1.707,75TL harçtan peşin alınan 104,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.607,75 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye irat kaydına,5-Hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden 2017 yılı AAÜT tarifesi uyarınca kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına taktir olunan 3.136,32 TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta AŞ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 6-Hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına daire karar tarihindeki AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 7-Reddedilen manevi tazminat tutarı üzerinden, kendisini vekil ile temsil eden davalı … yararına daire karar tarihindeki AAÜT tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine, 8-a)Davacının peşin yatırdığı 104,95 TL ve ıslahta alınan 275,56 TL …’an 380,51 TL harcın davalılar …, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, b) Davacının peşin yatırdığı 104,95 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, 9-Maddi ve manevi tazminat davasında ortaklaşa yapılan davacının peşin yatırdığı nispi harçlar dışında kalan ve yaptığı yargılama gideri olan 29,00 TL başvurma-karar harcı, 340,85 TL tebligat ve posta giderleri, 1.100,00 TL kusur ve aktüer bilirkişi ücreti, 500,00 TL Adli Tıp Kurumu ücreti cem’an 1.969,85 TL yargılama giderinden maddi tazminat davası için sarfedilen 984.92TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; bakiye 984.92TL’lik kısmın ise 25/50 oranına tekabül eden 492,96TL’lik kısmının sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,10-Davacının yatırdığı gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 11-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansından artan tutarın davacıya iadesine,İstinaf yargılama giderleri bakımından: 12-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 13-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 118,20 TL tehiri icra harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 15-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, kabul ve reddedilen miktarlar nazara alınarak HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022