Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2134 E. 2022/1959 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2134
Karar No: 2022/1959
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 18/02/2020
Numarası: 2018/270 (E) – 2020/100 (K)
Davanın Konusu: Maddi tazminat
Karar Tarihi: 8/11/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; somut olayda sürekli sakatlığa neden olan yaralanma fiilinden kaynaklanan tazminat isteminin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 72’nci maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabî olduğunu, aynı hükmün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında da yinelendiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle 27/11/2017 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna göre tüm vücut fonksiyonunu %10 oranında kaybettiğini, müvekkilinin de trafik kazası nedeniyle uğradığı zararı bu tarih itibarıyla öğrendiğini, gerçekten de eldeki davanın zararın öğrenilmesi üzerine açıldığını, bedensel zararlarda zamanaşımı başlangıcının olay tarihi ya da tazminat sorumlusu ile zararın öğrenilme günü değil, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun ortaya çıktığı ve öğrenildiği tarih olduğunu, bu konuda Yargıtay’ın 1958 yılından beri değişmeyen ve sürekli biçimde yinelenen yerleşik kararları ile “bedensel zarar, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporla öğrenilir” ilkesinin oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 109’uncu maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Aynı maddenin 2’nci fıkrasına göre de dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.Somut uyuşmazlıkta davacı …’in 22/7/2008 günü meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle KTK’nin 109’uncu maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca somut olaya uygulanması gereken taksirle yaralama suçuna ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (e) bendi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabi olan eldeki davanın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 153’üncü maddesinde öngörülen zamanaşımını durduran, aynı Kanunun 154’üncü maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen neden olmaksızın KTK’nin 109’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen 8 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra 23/3/2018 günü açıldığının anlaşılması karşısında, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 26,30 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 8/11/2022