Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2099 E. 2023/64 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2099
KARAR NO: 2023/64
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2014/2204 2019/965
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 20/09/2011 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını belirterek şimdilik 3.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili ile davalı … vekili davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 180,54 TL tedavi gideri, 100 TL ulaşım gideri ve iyileşme süresi içerisinde ödenen okul servis ücreti olan 500 TL olmak üzere toplam 780,54 TL maddi tazminatın kararda belirtilen faiz başlangıç tarihlerinden itibaren olacak şekilde davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı sigorta şirketi yönünden açılan manevi tazminat davasının reddine, diğer davalı bakımından açılan davanın ise kısmen kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; hükme esas alınan adli tıp raporunun yeterli olmadığını, davacının kaza öncesindeki sağlığına tam olarak kavuşamadığını, iyileşme süresinin 3 haftadan daha çok olduğunu, ATK raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının yaklaşık 3 ay araba kullanamamış olmasına rağmen servis ücretinin 1/3’ünün kabul edilmiş olmasının doğru olmadığını, ATK raporunda davacının ne zaman araba kullanabileceği ve eskisi gibi tüm ev işlerini yapabileceğine dair bir tespit bulunmadığını, salt tıbbi iyileşme süresine göre hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, ev işlerinin yapılabilmesi için yardımcı bayana ödenen ücretin değerlendirmeye alınmadığını, yardımcı bayana 15 gün için ödenen 1.500 TL’ye ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, tanık beyanlarıyla ispatlanan bu kalem zararın hesaba dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, takdir edilen manevi tazminatın son derece düşük kaldığını, 9 yıl süren dava sonunda müvekkilinin hiçbir tazminat alamamış olmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davalı … vekili; maddi tazminatın 3 katı kadar manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı gibi faiz başlangıç tarihinin karar tarihinden itibaren olması gerektiğini, manevi tazminatın sadece müvekkilinden talep edildiğini, ancak her iki davalı bakımından vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Davacı vekilinin maddi tazminat davasına dair istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri 3.000,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda asıl talebin kabul edilmeyen bölümünün kesinlik sınırı üzerinde kalması gerektiği açıklanmıştır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400 TL olacaktır. Bu durumda, davacı tarafın ıslahen talep etmiş olduğu 3.492,32 TL’den hüküm altına alınan kısım çıkarıldığında reddedilen 2.711,78 TL’nin kesinlik sınırı altında kaldığı ve davacı tarafın istinaf hakkının bulunmadığı görülmektedir. 2-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Dosyaya kazandırılan 23/11/2015 tarihli ATK raporuna göre, belde 3 cm sıyrık, sol ayak bileği tam kat 10 cm kesi, sağ uyluk arka yüzde 8 cm derin kesi ve sağ dizde 4 cm kesi meydana gelecek şekilde yaralanan davacının maluliyetine neden olacak düzeyde herhangi bir arızasının bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 hafta olduğu açıklanmıştır. ATK raporu usul ve yasaya uygun hüküm vermek bakımından yeterlidir. Dosya kapsamında yeniden rapor alınmasını gerektirecek nitelikte herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Kusur durumu, iyileşme süresi, kaza tarihindeki paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı yeterli olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketinden de manevi tazminat talebinde bulunulduğuna ve bu istemin mahkemece reddine karar verildiğine göre her iki davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olan kaza tarihi olarak belirlenmesinde ve az yukarıda açıklanan olgular kapsamında takdir edilen manevi tazminat miktarında yasaya aykırılık bulunmadığı nazara alındığında davalı tarafın istinaf başvurusunun yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1-b maddesi uyarınca usulden reddine, 2-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin hükme karşı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine,3-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubundan sonra bakiye 125,5‬0 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, B)1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 189,94 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 135,54 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda objektif dava birleşmesi teşkil eden maddi ve manevi tazminat dava değerleri (10.000 TL manevi tazminat, 3.492,32 TL maddi tazminat) göz önünde bulundurulmak sureti ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/01/2023