Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2089 E. 2023/823 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2089
KARAR NO: 2023/823
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2018/736 Esas – 2020/134 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (TTK 1472 Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazası sonucunda kasko sigortacısı davacı tarafından, dava dışı kasko sigortalısına ödenen araç hasar tazminatının, karşı araç maliki davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 06/02/2020 tarihli kararıyla; “1-Davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 2.892,55 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, 2- İcra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı tarafın maliki olduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğundan zararın tümünden sorunlu olması gerektiğini, bilirkişi raporunda iki ayrı kazanın oluştuğunun belirtildiğini, ancak dava dosyasına sundukları ekspertiz raporunda, tarihlerin sehven yanlış girildiğini, bu nedenle bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirtmiştir. Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunun davalı vekili dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi ve ödeme emrindeki bedelin %20’sinden az olmamak üzere haksız icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davacının kasko sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davalının maliki olduğu araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu; dosya kapsamında bulunan hasar dosyasından, dava konusu aracın 04/05/2017 ve 06/06/2017 tarihli iki adet hasarının birleştirilerek hazırlanmış olduğunun tespit edildiği, bunlardan 06/06/2017 tarihli, araç malikinin dilekçesinde belirtilen hasarın, aracın ön kısımlarından “ön tampon sağ far kısımlarından” olduğu ve dava konusu ile ilgili olmadığı, bu hususun ekspertiz raporunda da ayrılmış ve açıkça belli olduğu; 04/05/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin davacı tarafça kasko sigortalı aracın arka kısmında meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun, kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu; davalı taraf sürücüsünün %100 kusurlu olduğu 04/05/2017 tarihinde meydana gelen olayda, dava konusu aracın arka kısmında oluşan toplam hasar tutarının KDV dahil 2.892,55 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tespit tutanağı ile ekspertiz raporundaki tespitlerle örtüştüğü, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, taraf vekillerinin bu yönlere ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik itirazına gelince; itirazın iptali davası kısmen kabul edildiğine ve hükmedilen miktar bilirkişi raporuyla belirlendiğine göre; olayda icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı da kabul edilmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 197,59 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 143,19 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,4-Taraf vekillerinin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri (8.922,32 TL) dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/05/2023