Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2049 E. 2022/1692 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2049
KARAR NO: 2022/1692
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/02/2020
NUMARASI: 2018/292 (E) – 2020/100 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen tazminat
KARAR TARİHİ: 17/10/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu MAli Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı, davalı …’e ait, sürücü davalı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın, müvekkiline sigortalı dava dışı …’un kullandığı … plakalı araca çarparak hasar görmesine neden olduğundan, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı aracın yurt dışındaki onarımı için sigortalıya 6.465,37 Euro ödendiğini, yapılan ödemenin tahsili için başvuruda bulunulan davalı … Sigorta AŞ’nin müvekkili şirket tarafından 27/2/2018 tarihinde 1.250,26 Euro’ya tekabül eden 5.816,00 TL ödediğini belirterek, 5.215,11 Euro’nun tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tutanağının gerçeği yansıtmadığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurlu olduğu kabul edilse dahi eskpertiz raporuyla tespit edilen tüm zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … Sigorta AŞ (eski unvanı … Sigorta AŞ) vekili cevap dilekçesinde özetle; gerçek hasar bedelinin ödendiğini, müvekkili şirketin 33.000,00 TL olan teminat limitinden kalan 27.184,00 TL’den sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 5.215,11 Euro’nun 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 1 yıl vadeli Euro mevduata verdiği en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı …e Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; ZMSS poliçesi teminatlarının Türk Lirası cinsinden olmasına karşın, müvekkili şirketin ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şuan ödeme yapılacak olsa dahi hükmedilen tazminatın teminat limitini aştığını, kusur ve hesap raporlarını kabul etmediklerini, döviz cinsinden hüküm kurulmasına rağmen ayrıca faize hükmedilmiş olmasının hukuku aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gerçeği yansıtmayan kaza tutanağına göre atfedilen kusuru kabul etmediklerini, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, bilirkişi raporlarının diğer davalı sigorta şirketine tevdi edilmediğini, tespit edilen ve hükmolunan zarar miktarının fahiş olduğunu, bilirkişilerin uzun ve geniş araç kazalarında “kör nokta” konusunda yetersiz olduklarını, bu nedenle keşif yapılmadan rapor düzenlenmesinin de hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, Almanya Federal Cumhuriyeti plakalı aracın Türkiye’de karışmış olduğu davaya konu kaza nedeniyle uğramış olduğu hasarı karşılayan yabancı sigorta şirketinin, karşı aracın trafik sigortacısı olan davalı tarafından rücuen tazmini istemine ilişkindir. Yargıtay 17’nci Hukuk Dairesinin 2015/9275 (E) – 2018/3896 (K) sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararlarında vurgulandığı üzere yabancı bir ülkede yaşayan davacı kurumun sigortalısına ait yabancı plakalı araçta oluşan zararın yabancı para birimi üzerinden doğmuş olmasına ve davacının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (TBK) 99’uncu maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca zararının yabancı para birimi üzerinden karşılanmasını talep edebilecek olmasına göre, yabancı para birimi üzerinden (Türk parasına uygulanan faiz oranları üzerinden karar verilemeyeceğinden ötürü) 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanununun 4-a maddesi uyarınca yabancı para borcunun faizi üzerinden karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişiler kurulunun 12/3/2019 tarihli raporunda, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesiyle sigortalı, işleten …’e ait, sürücüsü davalı …’ın yönetimindeki kamyon ile davacıya sigortalı otomobilin kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının, davacıya sigortalı araçta meydana gelen hasarın dilekçe ekinde sunulan rapor ve fotoğraflar esas alınarak, Almanya Federal Cumhuriyeti rayiç değerlerine göre belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler kurulunun raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.Trafik kazasına tam kusuruyla neden olan davalı araç sürücüsü … ile işleteni davalı … ve adı geçen işletene isabet eden sorumluluğu limitler dahilinde teminat altına alan ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta AŞ, davacıya sigortalı otomobilde meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Bu nedenle olayda kaza tarihi itibarıyla yurt dışında uğranılan gerçek zarar miktarına hükmedilmesi gerektiği açıktır. Yurt dışında yaşayan davacı otomobil malikinin geçici olarak Türkiye’de bulunduğu sırada oluşan hasar nedeniyle aracın Türkiye’de onarımı mümkün olabilecek olsa dahi, aracın onarımını burada yaptırmaya zorlanamayacağı kabul edilmelidir.Olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu itibarla davacının, sigortalısında meydana gelen hasarı ödemesi nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 1472’nci maddesi uyarınca halefiyet ilkesine dayanarak açtığı eldeki davada, yabancı para cinsinden (Euro) hükmolunan tazminata 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına karar verilmesinde ve Yargıtay’ın süreklilik kazanan kararlarına göre yabancı para cinsinden belirlenen tazminat miktarına fiile ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın efektif satış kurunun dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İşletenlerin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yaptırmakla zorunlu oldukları mali sorumluluk sigortasının kapsamı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1’inci maddesinde, “ … Sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” biçiminde ifade edilmiştir. Diğer bir anlatımla ZMSS; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3’üncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve KTK’nin 91’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca yapılması zorunlu bir zarar sigortası türüdür. Bu itibarla ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin sorumluluğu poliçede öngörülen limitle sınırlıdır. Dava dosyasının incelenmesinde, rizikonun meydana geldiği tarih itibarıyla araç başına 33.000,00 TL teminat limitiyle sorumlu olan davalı sigorta şirketi davacı sigorta şirketine 27/7/2018 günü 5.816,00 TL ödediği, böylece … Sigorta AŞ’nin 27.184,00 TL bakiye limitle sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta ise hasar tazminatı bakımından, rizikonun meydana geldiği tarihte araç başına 33.000,00 TL maddi hasar teminat limitiyle sorumlu olan davalı … Sigorta AŞ’nin 5.215,11 Euro tazminatın fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığında sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Başka bir anlatımla 5.215,11 Euro tazminatın fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu 33.000,00 TL teminat limitini aşmaktadır. Bu itibarla davalı sigorta şirketinin, dava açılmadan önce ödediği tutarın maddi hasar için öngörülen teminat limitinden mahsup edilerek, bakiye miktardan sorumlu tutulması gerekirken, teminat limitini aşan tutardan sorumlu kabul edilmesi yerinde olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, B-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kabulüne, 5.215,11 Euronun 27/11/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 1 yıl vadeli Euro cinsinden mevduata verdiği en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davalı … Sigorta AŞ’nin 27.184‬,00 TL tazminattan sorumlu tutulmasına, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.739,11 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 434,78 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.304,33 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına, 3-İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 3.818,87 TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen 434,78 TL peşin ve başvuru harcı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti ile 291,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.426,18 TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacıya verilmesine, 5-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.739,11 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 434,78 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.304,33 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ten tahsil edilerek, Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından sarf edilen posta ve tebligat gideri 6,50 TL, istinaf başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 155,10 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/10/2022