Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1960 E. 2022/1569 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1960
KARAR NO: 2022/1569
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2019
NUMARASI: 2015/471 Esas – 2019/233 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nnı 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan bakiye güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan Rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi heyetinden alınan rapor mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve 05.10.2011 tarihinde meydana trafik kazasında; davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, Davalılardan …’nın sorumlusu olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’nun olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, Davacı yolcu …’e yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı,Davacıya, davalı … tarafından 19.03.2014 tarihinde 11.266,00 TL ve … Sigorta tarafından 27.03.2014 tarihinde 31.689,00 TL ödeme yapılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/4-824 E, 2012/134 K. ve 14.03.2012 tarihli bu konudaki en son kararında özetle; ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirileceği yönündedir. Buna göre davacıya yapılan ödemenin, ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi ve güncel tutarı hesaplanan tazminattan düşülmüştür. Davalı … Sigorta A.Ş.nin %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in; Geçici ve sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararının davalı tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı olarak davalı … Sigortadan talep edilebilir bakiye maddi zararının belirlenemediği, Davalı …’nın %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in; Geçici ve sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararının davalı tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybına dayalı olarak davalı …’ndan talep edilebilir bakiye maddi zararının belirlenemediği anlaşılmakla; davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava öncesinde alınan raporu ile Mahkemece alınan raporu arasında çelişki bulunduğunu, bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince; karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 01/08/2018 tarihli raporunda; davacının kaza nedeniyle %4.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara ve kaza tarihindeki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği; dava öncesinde alınan raporun geçerli bir rapor olmadığı, dolayısıyla raporlar arasında herhangi bir çelişkiden söz edilemeyeceği kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itiraz kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/09/2022