Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1951 E. 2022/1979 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1951
KARAR NO: 2022/1979
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2018/947 2019/570
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile karşı yönden gelmekte olan davalı … tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı traktörün çarpışması neticesinde 18/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının ağır bir şekilde yaralandığını belirterek şimdilik 100 TL kalıcı ve 100 TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü ile davacı tarafın soruşturma aşamasında uzlaştıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sigortalı araç sürücüsünün gerçekleşen trafik kazasında kusuru bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, kusura ilişkin yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması, belirsiz alacak davası şartlarının da bulunması karşısında kararın kesin olmadığı görülmektedir Soruşturma dosyası üzerinden yapılan uzlaşma, davalıya sigortalı araç sürücüsü ile değil, davacının aracında bulunan dava dışı kişi ile yapılmıştır. Dolayısıyla somut olayda olumsuz bir dava şartı bulunmayıp davanın esasına girilmesinde usule aykırılık yoktur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, trafik kazasının, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin, karşı istikamet şeridine girerek karşısından gelen davalıya trafik sigortasıyla sigortalı bulunan dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün sol ön kısımlarına çarpması neticesi meydana geldiği, dosyaya kazandırılan ATK tarafından hazırlanan 25/09/2019 tarihli raporda, kendi şeridinde nizami bir şekilde seyir halinde olan sigortalı araç sürücüsünün kusursuz; karşı aracın şeridine girerek kazaya sebebiyet veren davacının ise tam kusurlu olduğu kanaatinde bulunulduğu, denetime elverişli düzenlenen bilirkişi raporunun oluşa, usul ve yasaya uygun, hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, davacı vekili tarafından da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirir nitelikte somut gerekçelere dayalı herhangi bir itiraz ileri sürülmediği göz önüne alındığında davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 15/11/2022