Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1947 E. 2022/1352 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1947
KARAR NO: 2022/1352
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02/10/2019
NUMARASI: 2016/283 (E) – 2019/1204 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 18/7/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, müvekkilinin şans eseri kazadan sadece çürük ve ezilmelerle kurtulduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında hastanede muayenesi yapılarak taburcu edildiğini ancak kazadan sonra 10 gün işe gidemediğini, takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, ATK raporuna itirazları değerlendirilmeden, dosya aktüer hesabına gönderilmeden maddi tazminat taleplerinin reddedildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 08/01/2016 tarihinde, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu, davalıların maliki, sürücüsü ve ZMS sigortacısı olduğu … plakalı minibüs ile seyir halinde iken tek taraflı kaza meydana geldiği, davacının geçici işgöremezlik tazminatı, hastane masrafları ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 07/05/2019 tarihli raporunda; davacının 08.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı olay tarihli belgelerde iyileşme süresi tespitine yönelik herhangi bir yaralanma tanımlanmadığı cihetle, iyileşme süresi tayinine mahal olmadığı tespit edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelemesinde; raporda tedavi bilgi ve belgelerinin değerlendirildiği, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Somut uyuşmazlıkta kazanın meydana geliş şekli, davacının araçta yolcu konumunda bulunması, davacının yaralanmasının niteliği (iyileşme süresi tayinine mahal olmadığı), tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 55 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/7/2022