Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1925 E. 2022/1611 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1925
KARAR NO: 2022/1611
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2017/515 Esas – 2020/36 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen kabulü ile Davacılardan … için toplam 18.369,32 TL, … için toplam 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 gün sonraya denk gelen 26/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 21.10.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar … Tic. A.ş Ve …’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … Sigorta A.ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacılar a) … için 50.000 TL, b) … için 50.000 TL, c) … için 10.000 TL, d) … için 10.000 TL, e) … için 10.000 TL, f) … için 10.000 TL, g) … için 10.000 TL Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. Tic. AŞ. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Davacıların fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, 4-Davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olayda hatır taşıması şartlarının oluşmadığını, davalılardan … hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını, hükmedilen manevi tazminatların çok düşük olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dosya kapsamından; 21/10/2015 tarihinde, davalı … Tic. AŞ.’nin maliki-işleteni, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, bu araçta yolcu olarak bulunan davacıların yakını-desteği (davacılar … ve …’ın evlatları ve diğer davacıların kardeşleri) …’ın vefat ettiği; kazanın meydana gelmesinde, davalı sürücü …’nun asli kusurlu olduğu, yine kaza anında davalı sürücü …’nun alkollü araç kullandığı ve bu hususun müteveffa tarafından bilindiği; müteveffa ile davalı sürücünün birlikte gezintiye çıktıkları esnada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararlarında ifade edildiği üzere; Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ceza soruşturma dosyası ve ceza dosyası içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı …, arkadaşının aracıyla gezinirken davacılar desteğinin arkadaşı olan ve olay sırasında aracın arka koltuğunda bulunup yaralanan … adlı kişi ile iletişim kurmuş, … ile destek …’ı araca alarak seyrine devam etmiş, bir süre sonra da dava konusu kaza gerçekleşmiştir. Bu durumda taşımanın sırf destek … yararına yapıldığından söz etme olanağı yoktur. Zaten kendisi araçla gezinti yapan davalı …, gezintisine … ile …’ı da dahil edip aldığı alkolün de etkisiyle kazaya sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla olayda hatır taşıması söz konusu değildir. Davacılar vekili her ne kadar mahkemenin hatır taşıması indiriminin yerinde olmadığını ileri sürmekte ise de mahkemece bu yönde bir uygulama yapılmamıştır. Mahkemece aktüer bilirkişi raporuna dayanılarak maddi tazminata hükmedilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından yüzde yirmi oranında indirim yapılmış, mahkemece bu indirim sonucu bulunan tazminata karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından, desteğin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılmıştır. Araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği anlaşılan ve yine emniyet kemerinin takılı olmadığı soruşturma dosyasından tespit edilen desteğin müterafik kusurlu olduğunun kabul edilmesinde dosya içeriğine aykırılık yoktur. Ancak bu nedene dayalı olarak yapılacak indirimin mahkemece takdir edilip hüküm kurulması gerekirken (TBK m.52/1) bilirkişinin değerlendirmesi ve yaptığı indirim üzerine karar verilmiş olmakla birlikte, desteğin müterafik kusuruna göre yapılması gereken indirim oranı dosya içeriği ile yargısal uygulamalara aykırı olmadığından, hükmedilen tazminat miktarı sonucu itibarıyla doğru olmuştur. Ne var ki, takdiri indirim nedeniyle dava değerinin reddedilen kısmı için davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözden kaçırılarak hüküm kurulması yerinde olmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Diğer yandan, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın kusuru bulunmadığından, bu davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olmasında da isabetsizlik bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu yöne ilişkin itiraz kabule şayan değildir.Kazanın oluş şekli, kusur durumu, müterafik kusur bulunması hususları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davacıların her biri için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının da TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itiraz kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1.Maddi tazminat davanın kısmen kabulü ile Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kısmen kabulüne, davacı … için 18.369,32 TL; davacı … için 14.903,16 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 gün sonraya denk gelen 26/03/2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 21/10/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılar … Tic. AŞ ile …’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine 2. Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile Davacı … için 50.000 TL, Davacı … için 50.000 TL, Davacı … için 10.000 TL, Davacı … için 10.000 TL, Davacı … için 10.000 TL, Davacı … için 10.000 TL ve Davacı … için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Tic. AŞ ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3. Davacıların fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, 4. Davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 5. Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.272,84 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 1.714,58 TL peşin harcın mahsubuna, artan 1.612,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 6. Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.349,82 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından yatırılan 2.071,51 TL peşin harç ile 995,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 7.283,31 TL ilam harcının davalılar … Tic. AŞ ile …’dan, sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7. Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.071,51 TL peşin harç, 995,00 TL tamamlama harcının davalılar … Tic. AŞ’den, …’dan ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 8. Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.990,87 TL vekalet ücretinin davalılar … Tic. AŞ’den, …’dan ve sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 9. Maddi tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalılar lehine bu kısım üzerinden vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalılar için vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, -Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü yönünden; 10. Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.246,50 TL ilam ve karar harcının davacı tarafından yatırılan 2.071,51 TL peşin harç ile 995,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 7.179,99 TL harcın davalılar … Tic. A.Ş ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 11. Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca 18.200 TL vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 12. Manevi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca 18.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … Tic. A.Ş ve …’ya verilmesine, 13. Davacı tarafından sarf edilen 791,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.991,00- TL’nin davanın kabul (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) oranı dikkate alınarak takdiren 548,91-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahisli ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) 14. Davalı … Tic. AŞ tarafından sarf edilen 43,80 TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davanın ret oranı (maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam olarak) dikkate alınarak takdiren 31,72-TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına, 15. Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, 16. HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/10/2022