Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1920 E. 2022/2001 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1920
KARAR NO: 2022/2001
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2015/1052 (E) – 2020/28 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu davalıya trafik sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı motosiklet ile dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde 06/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek şimdilik 1.000 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kısmen kabulü ile 126.072,57 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 30/10/2015 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili; kusura ilişkin yapılan araştırmanın yeterli olmadığını, kusur tespitine yönelik ATK’dan yeni bir rapor alınmadan karar verilmesinin eksiklik teşkil ettiğini, kaza tarihi öncesinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar uyarınca %1.8 teknik faiz ve TRH 2010 yaşam tablosu üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, ehliyetsiz kişinin aracına binme ve kask kullanmama nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle dosyaya kazandırılan 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporu ve Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/75 Esas sayılı dosyası üzerinden alınan 21/04/2017 tarihli bilirkişi raporu kapsamında yapılan değerlendirmede, kavşağa ters yönden yaklaşan motosiklet sürücüsü …’ün kontrolsüz olarak kavşağa katılmak isterken dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı araca sol yan taraftan çarparak sebebiyet verdiği trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün, tam kusurlu olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde oluşa, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, keza ceza dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 2017/294 Karar sayılı karar ile dava dışı araç sürücüsü …’ın kazada kusuru bulunmadığından bahisle beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir. Diğer yandan; kazaya karışan sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihi, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarından sonraki bir tarih ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve E.: 2019/40, K.: 2020/40 sayılı Kararı ile, 2918 sayılı 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, 9/6/2021-7327/18 md. ile 2918 Sayılı Yasının anılan maddesinde yapılan değişiklik tarihine kadarki süreçte yeni genel şartlar öncesindeki Yargıtayca benimsenen ilke ve kurallar doğrultusunda hesaplama yapılacağı, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda buna uygun bir şekilde progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin trafik sigortası genel şartları doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazının da yerinde olmadığı, yine davacının yaralanmasının ve maluliyetinin ortopedik açıdan olması münasebetiyle kask kullanmamak nedeniyle yaralanması arasında nedensellik bağı bulunmadığı, bu yönden müterafik kusur itirazında da isabet olmadığı değerlendirilmiştir. Ancak davacının, aracına bindiği motosiklet sürücüsü olan …’ün dayısının oğlu olması nedeniyle, sürücü ehliyetnamesinin olmadığını bilebilecek durumda olmasına rağmen müterafik kusur indirimine gidilmemesi doğru olmamış, bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. O halde, Dairemizce de usul ve yasaya uygun bulunan 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan 126.072,57‬ TL’den takdiren %20 oranında indirim yapılarak (126.072,57‬ x %80=) 100.858,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hüküm altına alınarak takdiri indirim yapılan kısım bakımından karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesi kararında kısmen (geçici iş göremezlik için ıslah dilekçesinde talep edilip reddedilen) ret kararı doğrultusunda hüküm altına alınan vekalet ücreti aynen tekrar edilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2- Davanın kısmen kabulü ile 100.858,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 30/10/2015 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,3-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 6.889,61 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL + 450,58 TL ıslah harcı toplamı olan 478,28 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 6.411,33 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-Davacı lehine ilk derece mahkemesinin karar tarihindeki AAÜT gereğince takdir olunan 13.531,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı lehine AAÜT gereğince takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70 TL başvurma harcı + 27,70 TL peşin harç + 450,58 TL tamamlama harç toplamı olan 505,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan 2.250 TL bilirkişi ücreti + 512,75 TL ATK fatura ücreti + 264,60 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.027,35 TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 2.871,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından:9-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 10-Davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,12-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davalı aleyhine kabul edilen (100.858,05 TL) ve davacı bakımından reddedilen (25.214,52‬ TL) miktarlar göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2022