Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1918 E. 2023/403 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1918
KARAR NO: 2023/403
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2020
NUMARASI: 2018/1321 Esas – 2020/48 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici-kalıcı güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 29/01/2020 tarihli kararıyla; “Davanın kısmen kabulü ile 12.406,35 TL geçici iş göremezlik tazminatının 11/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının sürekli maluliyet tazminatına ilişkin talebinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; poliçe ve kaza tarihi dikkate alındığında, geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun ortadan kaldırıldığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 24/10/2016 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, yaya konumundaki davacıya çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı; eldeki davada davacı tarafça geçici-kalıcı güç kaybı tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararının sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden, sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararlardan sorumluluğu devam etmektedir. Bir başka deyişle, Yerel Mahkemece bu doğrultuda verilen kararda herhangi bir isatbetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11627 Esas – 2022/6346 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 847,48 TL harçtan, peşin alınan 211,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 635,61‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/03/2023