Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1912 E. 2022/1277 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1912
KARAR NO: 2022/1277
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2016/267 (E) – 2019/1015 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin karıştığı 24/06/2012 tarihli kazada, davacı çocuğun yüzünde kalıcı izler oluşacak şekilde yaralandığını belirterek şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı … davaya cevabında, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının kalıcı sakatlığının bulunmadığından bahisle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı …dan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, maluliyet tayinine mahal bulunmadığına ilişkin ATK raporunun yetersiz olduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, manevi tazminatın düşük takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı …, ceza dosyasında beraat kararı verildiğini, maluliyet olmamasına rağmen manevi tazminata hükmedilmiş olmasının ve kusura ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadan manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan 23/01/2019 tarihli ATK raporunun geçerli yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, bu raporda, davacı hakkında düzenlenen ve çelişki oluşturduğu iddia edilen diğer tıbbi evrakın da değerlendirildiği, maluliyet tayinine mahal bulunmadığına ve iyileşme süresinin 2 hafta olduğuna ilişkin raporun, bu haliyle usul ve yasaya uygun, hüküm vermek bakımından yeterli olduğu görülmektedir. Ancak, raporda, davacının yüzünün sağ tarafında sağ kaş lateralinden başlayarak sağ maksillaya doğru uzanan 6×3 cmlik alanda ciltten koyu renkli ciltten çökük mavi-mor renkli nedbeler görüldüğü ve bunun yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirtilmiş olmasına ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre de eldeki davanın, yüzdeki sabit iz nedeniyle TBK 54/4. maddesi uyarınca ekonomik geleceği sarsılmasından kaynaklı zararının giderilmesi amacıyla açılmış olması karşısında buna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Öte yandan davalı tarafın kusura ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verildiği yönündeki istinaf itirazı da yerindedir. Zira, davaya konu trafik kazası tek taraflı bir kaza olsa dahi kazaya etki eden bir yol hatasının bulunup bulunmadığı vs. yönlerden kusur raporu alınmadan manevi tazminata karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde, davacı taraftan ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin delilleri sorulduktan ve davacı …’un yüzündeki sabit izi gösterir şekilde çekilmiş büyük boy fotoğraflarının ibrazı istenildikten sonra bizzat duruşmaya çağrılarak yüzündeki sabit izin mahiyetine göre ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı bir zararın oluşabileceği kanaatine varılması durumunda ve kusurun da varlığı halinde yüzdeki sabit izin, davacının ileride iş bulma ve ücret miktarında düşüşe sebebiyet verip vermeyeceği veyahut davacı delillerine göre başka yönlerden ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı zararının oluşup oluşmayacağına ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınması, bilirkişi heyeti tarafından davacının yüzündeki izin geleceğe dair olarak kritik edilemeyeceği ve hesaplama yapılamayacağı yönünde görüş bildirilmesi durumunda 6098 sayılı TBK 50 maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir maddi tazminata hükmedilmesi ve manevi tazminat yönünden de yüzündeki sabit izin mahiyeti ve kusur durumuna göre bir değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davalı …’nun istinaf başvurusunun kabulüne, 2-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvuran taraflara iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022