Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1911 E. 2022/1285 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1911
KARAR NO: 2022/1285
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2017/979 (E) – 2020/94 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 02/08/2017 tarihinde, trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın, karşıdan karşıya geçmekte olan davacı çocuğa çarpması sonucu küçüğün sakat kaldığını belirterek belirsiz alacak şeklinde şimdilik 3.200 TL daimi iş göremezlik tazminatının davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 35.611,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 08/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kısmi ıslah yoluyla geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceğinden bahisle geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili, ıslahen talep edilen geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istemin de kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili, başvuru esnasında istenilen belgelerin sunulmadığını, bu nedenle başvuru şartının yerine getirilmediğini, maluliyet raporunun çalışma gücüne göre düzenlenmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, ehliyetsiz araç kullandığı nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamasının doğru olmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren olması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1-Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Davalı Güvence Hesabı vekilinin, çalışma gücüne göre düzenlenen maluliyet raporuna karşı vermiş olduğu 22/05/2019 tarihli dilekçesinde, maluliyet oranının, özürlülük ölçütüne göre belirlenmediğinden bahisle herhangi bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla yargılama aşmasında itiraza konu edilmeyen bu hususun, istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, trafik sigortası bulunmayan haksız fiil faili olan araç sürücüsünün ehliyetsiz olmasının yaya konumundaki zarar gören davacı bakımından müterafik kusur nedeni teşkil etmediği, sağlık kurulu raporu alınması için geçmesi gereken azami süre öngörüldüğünde dava öncesinde yapılan başvurunun 15 günlük süre içerisinde yerine getirilemeyeceğinin anlaşılmakta olduğu, dolayısıyla dava ön şartının tamam olduğu ve buna göre belirlenen faiz başlangıç tarihinin de usulüne uygun olduğu, davalının istinaf iddia ve itirazlarının kabule şayan bulunmadığı görülmektedir. 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Yargıtay içtihatları ve uygulamada yaşı küçük olan davacı bakımından iyileşme süresi boyunca geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağı kabul edilmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesinin geçici iş göremezlik zararının kısmi ıslah yoluyla talep edilemeyeceği gerekçesi yerinde değil ise de talebin reddine karar verilmiş olması sonucu itibarıyla doğrudur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 3-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 4-Alınması gereken 2.432,62 TL istinaf karar harcından peşin alınan 608,15 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.824,47‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı Güvence Hesabından tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 5-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (35.611,60 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022