Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1869 E. 2022/1227 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1869
KARAR NO: 2022/1227
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2017/294 Esas – 2019/1236 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava ve talep arttırım dilekçelerine göre davanın kabulü ile, A-Davacı … için 30.424,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den, 24.339,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … hesabından dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine, B-Davacı … için 17.978,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …ndan dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıya, davadan önce yapılan ödeme nedeniyle, müvekkili kurumun 04/09/2014 tarihinde davacı tarafça ibra edildiğini, huzurdaki davanın ise 2017 yılında açıldığını, bu durumda, Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince 2 yıllık hak düşürücü süre dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca, yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre değerlendirmenin yapılarak, zararın karşılanıp karşılanmadığının tespitinin gerektiğini; müvekkilinin sorumluluğunun, ZMSS poliçesi yaptırmamış araç sürücüsünün kusurlu olduğu ile sınırlı olduğundan, tazminatın ferileri bakımından müştereken ve müteselsilen sorumluluk tesis edilmesinin hatalı olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yargıtay ile Dairemizin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Kanun’un bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Kanun’da belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup Mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Dosya kapsamından; 04/07/2014 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların yakını – desteği (oğulları) 20/01/2014 doğumlu …’ın vefat ettiği; dava öncesinde, davacılar tarafından, destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için davalı …’na başvurulması üzerine, davalı … tarafından davacılara 04/09/2014 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin yapıldığı ve davacılar tarafından aynı tarihli ibranamelerin düzenlendiği ve imzalandığı; bakiye destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiği işbu davanın ise, 24/03/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesi gereğince ibranameden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından, davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne kabul verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı … vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülerek, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacılar tarafından davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, 2-Davacı … tarafından, davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 30.424,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ.’den dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya verilmesine, 3-Hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.078,32 TL ilam harcından, peşin yatırılan 31,40 TL ile 245,03 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.801,89‬ TL harcın davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 4-Davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan maddi tazminat davası nedeniyle, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.650,99 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile davacı …’a verilmesine, 5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 245,03 TL ıslah harcı, 314,50 TL Adli Tıp Kurumu Başkanlığı fatura bedeli, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 310,90 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 1.633,23 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile davacı …’a verilmesine,
B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 39,50 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022