Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1866 E. 2022/1922 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1866
KARAR NO: 2022/1922
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI: 2016/241 Esas – 2020/77 Karar
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
Birleşen Davada (Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/419 Esas -2016/386 Karar Sayılı Dosyası):
DAVA:Maddi ve Manevi Tazminat(Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “A) Asıl Dava Açısından; 1-Davacı …’nın maddi tazminat isteminin kabulü ile 64.039,49 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … ve … A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; Davacı … için 60.000,00 TL, Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Tic.A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte adı geçen davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin istemlerin reddine, B) Birleşen Dava Açısından: 1-Davacı …’nın maddi tazminat isteminin reddine, 2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulü ile; Davacı … için 3.750,00 TL, Davacı … İçin 3.750,00 TL, Davacı … için 3.750,00 TL, Davacı … için 3.750,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın asıl davada hükmolunan manevi tazminatlarla tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile birleşen dosya davalısından birleşen dava tarihinden(27/04/2016) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili, davalı … Tic. AŞ. vekili ile davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok az olduğunu, reddedilen manevi tazminat miktarları yönünden müvekkilleri aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını, birleşen dosyada müvekkili …’nın, davalı … Sigorta aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketleri açısından maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen, limitleri dahilinde sorumluluklarına hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı … Tic. AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece talep etmelerine rağmen, davacı … lehine hükmedilen 64.039,49 TL destekten yoksun kalma tazminatına etki eden unsurların araştırılmadan destekten yoksun kalma tazminatının fazla hesaplandığını, müteveffanın asgari ücretle çalıştığının dosyaya sunulan belgelerden anlaşıldığı gibi aksinin de ispat edilemediğini, asgari ücretle çalışan müteveffanın, kendi geçimi yanında annesine destek olduğu iddiasının gerçek hayatla örtüşmediğini, dosyaya yansıyan bilgilerden müteveffa …’nın boşanmış olduğunun görüldüğünü, müteveffanın, boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyip ödemediğinin araştırılmadığını, nafaka ödüyor olması halinde, bu hususun destek tazminatını etkileyeceğini, bu nedenle araştırılması gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, tazminatlara ticari avans faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, yasal faiz olması gerektiğini belirtmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özele; müvekkili şirketin, işletene düşen kusurdan fazlasıyla sorumlu tutulamayacağını, hükme konu edilen bilirkişi raporunda, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı işverenin %60 ve sigortalı araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğunu, müvekkilinin ancak %40 oranındaki kusurdan sorumlu tutulabileceğini, zararın meydana gelmesinde müteveffanın müterafik kusurunun dikkate alınması ve indirim yapılması gerektiğini; SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin tazminattan indirilmesi gerektiğini, davaya konu kazanın trafik-iş kazası olduğunun açık olduğunu, bu nedenle SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, olay haksız fiilden kaynaklandığından, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaba esas alınan gelirin hatalı olduğunu, müteveffanın sadece bir aylık geliri dikkate alınarak tazminat hesaplanmasının hatalı olduğunu, ıslah tarihinden itibaren olmadığı tarihte bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 03/09/2014 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı, davalı … AŞ.’nin işleteni ve davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı tır ve çekicisine bağlı … plakalı siolabas tankerinin seyir halinde iken Avcılar metro durağını geçtikten sonra, İGS üst geçidi olarak bilinen yaya üst geçidine yaklaştığında siolabas tanker damperinin açılarak üst geçide çarpması nedeniyle, üst geçidin çöktüğü ve davacıların yakını (davacı …’nın oğlu, ve diğer davacıların kardeşleri) …’nın sürücüsü olduğu aracın üzerine düşmesi neticesinde, …’nın vefat ettiği; asıl davada, davacı … için HMK’nın 107. maddesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve 120.000 TL manevi tazminat; diğer davacıların her biri için 30.000’er TL manevi tazminat talep edildiği, birleşen davada ise; aynı davacılar tarafından davalı … Sigorta AŞ’den, davacı … için HMK’nın 107. Maddesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve her bir davacı için poliçe limiti ile birlikte sınırlı olmak kaydıyla 3.750’er TL’den olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 28/01/2018 tarihi bilirkişi kurulu raporunda; kazanın meydana gelmesinde, aracın işleteni ve diğer davalı …’nin aynı zamanda işvereni olan davalı … AŞ.’nin kazanın meydana gelmesinde %60 oranında asli kusurlu olduğu, aracın sürücüsü davalı …’nin %40 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesine uygun olarak düzenlendiği, raporun, dosya kapsamına uygun denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, raporda işveren olarak davalı … Tic. AŞ.’ye verilen %60 oranındaki kusurun da, sürücü, dolayısıyla işleten kusuru olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle kusura yönelik itirazlar yerinde görülmemiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 10/06/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı …’nın destekten yoksun kalma zararının 64.039,49 TL olduğu, davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihinin 16/02/2016 tarihi olduğunun tespit edildiği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, hesaplamada müteveffanın maaş bodrosundaki net gelir dikkate alındığı, SGK tarafından bağlanan rücuya tabi peşin sermaye değerinin tazminattan indirildiği, raporda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, davalıların bu yönlere ilişkin itirazları da kabul edilmemiştir. Mahkemece hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarı kaza tarihindeki ZMSS poliçe limitini aşmadığına, bir başka deyişle İMS sigortacısı davalı … Sigorta AŞ.’nin sorumluluğu doğmadığına göre, Mahkemece, birleşen davada; bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazı kabul edilmemiştir. Ayrıca, olayda müterafik kusur bulunmadığına ve kazaya karışan aracın ticari araç olması nedeniyle avans faize hükmedilmiş olması doğru olduğuna göre, bu yönlere ilişkin itirazlarda da isabet bulunmamaktadır. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına yönelik itirazlara gelince; kazanın oluş şekli, kusur durumu, müteveffanın kusurunun bulunmaması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davacıların her biri için hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin itirazlarının kabulüne, davalılar vekillerinin itirazlarının ise reddine karar verilerek, takdiren davacı … için 100.000 TL, diğer davacıların her biri için 25.000’er TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı … Sigorta Şirketi vekili ile davalı … Tic. AŞ. vekilinin istinaf başvurularının reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde davanın esası hakkında yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … Sigorta Şirketi vekili ile davalı … Tic. AŞ. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 352/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: Asıl Dava Açısından: 1-Davacı …’nın maddi tazminat isteminin kabulü ile 64.039,49 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … ve … Tic. AŞ. yönünden kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 100.000 davacı … için 25.000 TL, davacı … için 25.000 TL, davacı … için 25.000 TL olmak üzere toplam 175.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. AŞ.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 4.374,53 TL karar harcından, davacılar tarafından yatırılan 821,31 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.553,22 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 4-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 11.954,25‬ TL karar harcından, davacılar tarafından yatırılan 717,25 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 11.237‬ TL karar harcının davalılar … ve … Tic. AŞ.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı ve toplam 2.922,15 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 682,86 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen 1.866,06 TL’sinin davalılar … ve … Tic. AŞ.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı … Tic. AŞ. tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin 31,92 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.125,13 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 27.250 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Tic. AŞ.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 9-Davalı … Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı (35.000 TL) üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200 TL ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 10-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca taraflara iadesine, Birleşen Dava Açısından: 1-Davacı …’nın maddi tazminat isteminin reddine, 2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kabulü ile; davacı … için 3.750 TL, davacı … için 3.750 TL, davacı … için 3.750 TL, davacı … için 3.750 TL olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminatın asıl davada hükmolunan manevi tazminatlarla tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile birleşen dosya davalısından, birleşen dava tarihinden (27/04/2016) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL karar harcından, davacılar tarafından yatırılan 119,55 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 905,10 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 119,55 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 5-Dosyada masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte bulunan AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 119,40 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının, asıl davanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Hükmedilen maddi tazminat üzerinden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 4.374,53 TL harçtan, peşin alınan 1.094 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.280,53 TL harcın davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Hükmedilen maddi ve manevi tazminat toplamı üzerinden Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 11.550,06‬ TL harçtan, peşin alınan 2.886,77‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 8.663,29‬ TL harcın davalı … Tic. AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her bir davacı için hükmedilen (kabul/reddedilen) maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/11/2022