Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1850 E. 2022/1114 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1850
KARAR NO: 2022/1114
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2014/744 Esas – 2020/32 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 818 sayılı BK’nın 46. ve 47 (6098 sayılı TBK’nın 54. ve 56). maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davanın kısmen kabulüne, A)Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kabulü ile, 74.721,49-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.203,33-TL geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri 554,40-TL ve tedavi gideri 16.395,04-TL olmak üzere toplam 95.878,26-TL’nin davalı …’dan olay tarihi olan 30/09/2009 tarihinden itibaren, davalı … şirketinden dava tarihi olan 03/02/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine, B)Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne, 9.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 03/09/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda orta derecede kemik kırığı meydana geldiğini ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, üniversite eğitimine devam edemediğini ve bir yıl sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının kusuru oranında indirim yapılmadan karar verildiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkiline verilen kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkilinin yakınları tarafından davacının tedavi gördüğü hastaneye 12.000 TL ödeme yapıldığını, bu hususun hüküm tesis edilirken dikkate alınmadığını, hükmedilen manevi tazminat fahiş olduğunu, kazaya karışan aracın ZMSS poliçesinin bulunduğunu, bu nedenle maddi tazminattan müvekkilinin sorumlu olmadığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından 03/09/2009 tarihinde, davalı … AŞ’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın, yaya konumundaki davacıya çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve davacının bu yaralanma nedeniyle %13 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin ATK raporuyla belirlendiği; 03/02/2014 tarihinde HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında açılan işbu davada davacı tarafça, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla geçici – kalıcı güç kaybı zararı, bakıcı gideri, tedavi gideri adı altında 10.000 TL maddi tazminat ve 50.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 11/02/2015 tarihli kusur bilirkişisi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davacının %60, davalı sürücünün ise %40 oranında kusurlu oldukları mütalaa edilmiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 28/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücünün %40 oranındaki kusuru dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda, davacının maluliyeti nedeniyle talep edebileceği geçici – kalıcı maddi zararının 58.062,34 TL, bakıcı gideri zararının 554,40 TL, tedavi gideri zararının 16.399,04 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporlarının incelemesinde; raporların, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin kusur ve zarar raporlarına yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. Ayrıca, dosyada bulunan Büyükçekmece … Noterliğinin 15/01/2010 tarih ve … yevmiye numaralı “Muvafakatname”ye göre davacının tedavisi için, dava dışı … tarafından 12.000 TL’nin hastaneye ödendiği ve bu miktarın … Sigorta AŞ’den tahsili için davacı tarafından, dava dışı …’a muvafakatname verildiği tespit edilmiştir. Bu miktarın, davalı vekilinin iddia ettiği gibi maddi tazminattan indirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, bu yöne ilişkin itirazı da kabul edilmemiştir. Davacı vekilinin, hükmedilen manevi tazminat miktarının az; davalı vekilinin ise çok olduğuna ilişkin itirazlarına gelince; kazanın oluş şekli, kusur oranları, davacının yaralanmasının niteliği, tedavi süreci, ATK maluliyet raporu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile 818 sayılı BK’nın 47 (6098 sayılı TBK’nın 56). maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulüne; davalı vekilinin ise reddine karar verilmesi ve takdiren davacı lehine 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalan çerçevesinde, davanın esası hakkında aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 352/1-b/1. maddesi gereğince reddine, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminata ilişkin davanın ıslah edilmiş miktar üzerinden kabulü ile, 74.721,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.203,33 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 554,40-TL bakıcı gideri ve 16.395,04 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 95.878,26 TL’nin davalı …’dan olay tarihi olan 30/09/2009 tarihinden itibaren, davalı … Şirketinden dava tarihi olan 03/02/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL’nin kaza tarihi olan 03/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Davanın maddi tazminat talebi yönünden ıslah edilmiş haliyle tam kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.549,44-TL karar ve ilam harcı ile davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 204,95-TL harç ile 293,32-TL ıslah harcının mahsubu ile, bakiye 7.758,92‬ TL harcın davalılardan (davalı …’ın bu miktarın tamamından, davalı … Şirketi’nin bu miktarın 6.051,17‬ TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 204,95 TL peşin harç ile 293,32 TL ıslah harcının davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden İlk Denece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulanan AAÜT gereğince hesaplanan 13.058,43 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulanan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulanan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 464,20 TL tebligat, 131,95 TL müzekkere, 1.300 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.896,15 TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.506,20 TL’sinin davalılardan (davalı …’nın bu miktarın tamamından, davalı … Şirketi’nin bu miktarın 1.285,23 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 10-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul miktarı dikkate alınarak 25,00 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 11-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 41 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 6.549,44 TL harçtan, peşin alınan 1.792 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.757,44‬ TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/06/2022