Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1814 E. 2022/1095 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1814
KARAR NO: 2022/1095
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/480 (E) – 2019/962 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen tazminat
KARAR TARİHİ: 7/6/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı görünen … plakalı kamyonetin 22/9/2015 günü … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle ölen … plakalı araç sürücüsünün desteğinden mahrum kalanların Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları 2015/172 (E) sayılı davada 25/5/2016 günü verilen kararın Van …’nci İcra Dairesinin … (E) sayılı takibi kapsamında 131.645,00 TL ödendiğini, sonradan sigortalının … plakalı aracı sattığının öğrenildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 131.645,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince, talebin yerinde olmadığı, sigorta poliçesinin geçerliliğini sürdürdüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın 14/7/2015 günü satılarak el değiştirmesi nedeniyle trafik sigortasının kendiliğinden sona erdiğini, araca trafik sigortası yaptırmayan yeni malikin kullanımındaki kamyonetin yaptığı kazadan dolayı müvekkili şirketten 131.645,00 TL tazminat alındığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 90’ıncı maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘nın (KMAZMSSGŞ) C.4’üncü maddesine aykırı karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davacının, gerçekleşen riziko nedeniyle dava dışı üçüncü kişilere ödediği tazminatın, sigortalı ve Güvence Hesabı’ndan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava dışı …’in, davacı … Sigorta AŞ’ye 15/11/2014 başlangıç, 15/11/2015 bitiş tarihleri arasında ZMSS poliçesiyle sigortalı kamyonetini Van …’inci Noterliği’nde düzenlenen … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesiyle 14/7/2015 günü davalı …’a sattığı, sigortalı kamyonetin 22/9/2015 günü karıştığı trafik kazası sonucu ölen sürücü …’ın desteğinden yoksun kalanların açtıkları davada Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/5/2016 gün ve 2015/172 (E) – 2016/176 (K) sayılı kararıyla hükmolunan maddi tazminatın Van 2’nci İcra Dairesi’nin 2016/9835 (E) sayılı takip dosyasına 131.645,00 TL olarak ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eldeki davada tartışılması gereken hukuki sorun; ZMSS poliçesi yürürlükte iken satış suretiyle devredilen kamyonetin yeni maliki davalı … ile Güvence Hesabı’nın, dava dışı eski malik tarafından kamyonetin satıldığının davacı sigorta şirketine bildirilmemesi nedeniyle kamyonetin satışından sonra gerçekleşen rizikodan sorumlu olup olmadığına ilişkindir. ZMSS, KTK’nin 85’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca işletene isabet eden sorumluluğu teminat altına almaktadır. KTK’nin 91’inci maddesinde, işletenlerin bu Kanunun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu; aynı Kanunun 94’üncü maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliğ edildiği tarih itibariyla 15 gün içinde fesh edebileceği, sigortanın fesih tarihinden itibaren 15 gün süre ile geçerli olacağı; anılan Kanunun 95’inci maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK’nin 95’inci maddesinin 2’nci fıkrası gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran poliçenin iptal edildiği veya geçersiz olduğu, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Somut olayda davacı … Sigorta AŞ ile 15/11/2014 başlangıç, 15/11/2015 bitiş tarihli ZMMS poliçesi akdeden dava dışı sigortalı … yürürlükte olan ZMMS poliçesine konu … plakalı kamyonetini, davalı …’a 14/7/2015 günü satarak devretmiş; trafik kazası ise 22/9/2015 günü meydana gelmiştir. Davacı sigorta şirketi arasında sigorta poliçesine ilişkin sözleşme bulunmayan davalı …’ın, KTK’nin 94’üncü maddesinin, 1’inci fıkrasından kaynaklanan sorumluluğu bulunmamaktadır. Diğer yandan …’nin B.4’üncü maddesinde öngörülen sigortacının sigortalıya rücu hakkına ilişkin koşulların da oluşmadığının anlaşılması karşısında, davalı …’ın, davacı sigorta şirketinin üçüncü kişilere ödediği tazminattan sorumlu tutulmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, yukarıda açıklandığı gibi kaza tarihi itibarıyla KTK’nin 94’üncü maddesi uyarınca feshedildiği ihbar edilmeyen sigorta sözleşmesinin geçerliliğini sürdürdüğü, böylece 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında öngörülen koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında, davacı sigorta şirketinin üçüncü kişilere ödediği tazminattan davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluğu bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1- b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 26,30 TL istinaf karar ve ilam harcının davacı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı … Sigorta AŞ’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.7/6/2022