Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1796 E. 2022/1570 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1796
KARAR NO: 2022/1570
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2017/1228 Esas – 2019/1280 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasar ve değer kaybı tazminatı istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Davanın kısmen kabulü ile, 9.712,52-TL hasar tazminatı ve 722,00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 10.434,52-TL alacağın 05/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksper ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin eksper ücreti isteminin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından, gerçek zarar miktarının muteber delillerle ortaya konulmadığını, araç üzerindeki hasarların hangi kazada ve ne şekilde oluştuğunun bilirkişi raporunda belirtilmediğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hükme esas alınmaması gerektiğini; araç onarımının, kaza tarihi itibariyle anlaşmalı onarım merkezinde yaptırılmaması nedeniyle iskonto uygulanmadığını, bu nedenle iskontonun hesaplamaya dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, dosyada herhangi bir onarım faturasının bulunmadığını, müvekkilinin KDV’den sorumlu tutulmaması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; … araca ilişkin değer kaybının 722 TL olarak belirlendiğini, ancak müvekkili tarafından 30/10/2017 tarihinde temlik edene 814,71 TL değer kaybı zararı ödendiğini, bu nedenle değer kaybı talebinin konusuz kaldığını, bilirkişi raporuna itiraz etmeleri nedeniyle ıslah edilen miktarın kabulünün mümkün olmadığını ve her halükarda ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 21/09/2017 tarihinde, davalının ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile temlik edenin sahibi olduğu … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazası yapması neticesinde, … plakalı aracın hasarlandığı, aracın onarımının yaptırıldığı, işbu davada, 21/09/2017 tarihli temlik sözleşmesine istinaden, araç hasar ve değer kaybı tazminatının talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 03/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davaya konu trafik kazası nedeniyle, temlik sözleşmesine konu … plakalı araçta meydana gelen araç hasar zararı miktarının KDV dahil 9.712,52 TL, değer kaybı zararının ise 722 TL olduğu, dava dışı araç malikine (temlik edene) 814,71 TL değer kaybı zararının 30/10/2017 tarihinde ödendiği; kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tutanağı ile faturalar başta olmak üzere dosyadaki tüm bilgi ve belgelere uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin, değer kaybı zararına yönelik itirazı dışındaki diğer tüm itirazları kabule şayan görülmemiştir. Davalı vekilinin değer kaybına yönelik itirazına gelince; temlik eden tarafından, davalı Sigorta Şirketine 25/10/2017 tarihinde başvuruda bulunulması üzerine, Sigorta Şirketi tarafından temlik edene 30/10/2017 tarihinde 814,71 TL değer kaybı tazminatı ödendiği tespit edilmiştir. Temlik sözleşmesi ise 21/09/2017 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda, değer kaybı tazminatı talep edilemeyeceğine göre, bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bir başka deyişle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmüştür. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile, 9.712,52 TL hasar tazminatının 05/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksper ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin eksper ücreti isteminin reddine, 2-Değer kaybı tazminatı talebinin reddine, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 633,46 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 64,05 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 137 TL’nin mahsubuyla bakiye 431,96 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 64,05 TL peşin harç ve tamamlama harcı 137 TL olmak üzere toplam 201,05 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 195,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600 TL bilirkişi ücreti ve 185 TL eksper ücreti olmak üzere toplam 2.016,10 TL yargılama giderinin, haklılık oranına göre 1.730,09 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli AAÜT’deki esaslara göre belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davanın reddedilen kısmı için (65 TL ekspertiz ücreti + 722 TL değer kaybı tazminatı yönünden) davalı yararına karar tarihinde geçerli AAÜT’deki esaslara göre belirlenen 787 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL posta ve tebligat gideri ile 48,50 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2022