Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/179 E. 2022/2146 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/179
Karar No: 2022/2146
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 18/11/2019
Numarası: 2015/1260 (E) – 2019/1148 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 06/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/06/2012 tarihinde, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … sayılı aracın ile davacı idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, davalının 14/07/2014 tarihinde 17.328 TL kısmi ödeme yaptığını, davacının işgöremezlik oranının hasar dosyası kapsamında esas alınan orandan çok daha yüksek olduğunu, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, 3.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekili 08/08/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebini 2.103,42 TL’ye, sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebini 85.879,20 TL’ye artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa ibraname mukabilinde ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile 2.103,42 TL geçici ve 85.879,20 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt/dava tarihi olan 18/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, yargılama öncesi davaya konu ek tazminat talebine ilişkin olarak başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacı adına iki farklı maluliyet raporu bulunduğunu (%8.8 ve %9.3), raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacı kaza esnasında kolluk vb. zaruri güvenlik önlemlerini almadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, yargılama öncesi davalı … şirketine başvuru yapılmadığından dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 06/01/2012 tarihinde davacının yönetimindeki … plakalı motosiklet ile davalıya sigortalı … plakalı otomobile çarpması sonucu davacının yaralandığı, dava öncesinde, davacı tarafından davalı … şirketine başvurulması üzerine 14/07/2014 tarihinde ödeme yapıldığı, ancak ödemenin yetersiz olduğu iddiası ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Eldeki davanın, dava şartı niteliğindeki dava yoluna gidilmeden önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunması zorunluluğuna ilişkin 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde değişiklik yapan 6704 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26/04/2016 tarihinden önce 14/12/2015 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında davalı vekilinin dava açılmadan önce müvekkili sigorta şirketine başvurulması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Yargıtay uygulamalarına göre maluliyet oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Mahkemece hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan raporda; davaya konu kazaya bağlı davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %9,3, bakıcı ihtiyaç süresinin 45 gün olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini belirtilmiştir.Hasar dosyasında bulunan Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03/04/2014 tarihli engelli sağlık raporunda, davacının engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 8.8 olduğu tespit edilmiş ise de söz konusu raporun hangi yönetmelik esas alınarak hazırlandığı belirtilmediği gibi yetkili hastaneler tarafından da tanzim edilmediği anlaşılmıştır.Buna göre maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden bu yöne ilişkin istinaf itirazı isabetsizdir. Davacı motosiklet sürücüsü …’un yaralanmasının sağ el ve bilekten kaynaklandığı, trafik mevzuatında koruyucu tertibat olarak koruma başlığı ve koruma gözlüğü dışında herhangi bir ekipman kullanma zorunluluğunun bulunmadığı gözönüne alındığında davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. 2918 sayılı KTK’nın 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Dosya içeriğinde davalı … şirketine başvuru tarihine dair belge bulunmamaktadır.Hasar dosyasının incelenmesinde, davalı … tarafından 18/06/2014 tarihinde maluliyet raporu aldırıldığı ve 14/07/2014 tarihinde davacıya ödeme yapıldığı göz önüne alındığında 18/06/2014 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 01/07/2014 tarihinde davalı … şirketinin temerrüde düştüğü gözetilerek faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekirken, hatalı şekilde 18/06/2014 olarak belirlenmesi doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının faiz başlangıç tarihi yönünden HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kabulü ile 2.103,42 TL geçici ve 85.879,20 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 01/07/2014 tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.010,09 TL karar ve ilam harcından 27,70 TL peşin harç ve 291 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 318,7‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 5.691,39‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.788,61 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafından karşılanan 1.154,00 TL yargılama gideri, 27,70 TL başvuru ve 291 TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Harcanmayan gider avansının ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine,2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı tarafından sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 43,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 192,1‬0 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/12/2022