Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1781 E. 2022/1275 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1781
KARAR NO: 2022/1275
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/363 (E) – 2019/1214 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin eşi ve tek desteği olan …’nın 30/03/2010 tarihinde yaya konumunda iken davalı tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek belirsiz alacak olacak 30.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı … tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı mahsup edildikten sonra kalan 31.809,40 TL destekten yoksun kalma tazminatı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili, güncel verilere göre tazminat hesaplanmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın karar tarihi itibarıyla hayatta olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ATK’dan kusur raporu alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, kazanın gerçekleşme biçimine göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, dava öncesinde sigorta şirketine müracaat yapılmadan dava açıldığını, hesaplamanın PMF 1931 yaşam tablosuna göre yapılmasının ve teknik faize göre hesaplama yapılmamasının doğru olmadığını, davacının SGK’dan alacağı ücretin düşülmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, 30/03/2010 tarihinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacının eşi ve desteği olan …’nın davalıya trafik sigortasıyla sigortalı bulunan aracın çarpması neticesinde vefat ettiği, davaya konu trafik kazasına ilişkin Pasinler Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/126 Esas sayılı dosyasında keşif neticesi alınan raporda, sigortalı araç sürücüsüne %60, müteveffaya ise %40 oranında kusur izafe edildiği, yapılan yargılama neticesinde 2011/231 Karar sayılı karar ile sigortalı araç sürücüsünün cezalandırılmasına karar verildiği, hapis cezasının ertelendiği, kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2013/12476 Esas – 2014/3400 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, eldeki dava dosyası üzerinden alınan 20/12/2018 tarihli kusur raporunun da aynı yönde olduğu, mevcut delil durumuna göre ilk derece mahkemesince benimsenen kusur durumunda oluş, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kaza tarihi itibarıyla PMF yaşam tablosu ve iskontolama yöntemine göre hesaplama yapılmasında da yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar dava dışı … tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmamış ise de 11 yıl pasif dönem destek süresine göre ödeme tarihi olan 01/05/2011 tarihi itibarıyla 570,22 TL net asgari ücret üzerinden 1/2 pay ve %60 kusur oranı üzerinden prograsif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada ödemenin yetersiz olduğunun görülmekte olduğu, SGK yazı cevabına göre davacıya yapılmış bir ödeme bulunmadığı, yargılama sırasında tamamlanabilecek nitelikte olan sigortaya müracaat şartını yargılama sırasında yerine getirildiği ve nüfus kaydına göre halen sağ olduğu görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 2.172,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 543,22 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.629,68‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı … şirketinden tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (31.809,40 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022