Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1763 E. 2022/1540 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1763
KARAR NO: 2022/1540
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2017/1251 (E) – 2020/156 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 15/9/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine kasko poliçesiyle sigortalı müvekkili davacıya ait … plakalı aracın 12/8/2015 günü …’ın yönetiminde iken meydana gelen trafik kazası nedeniyle hasar gördüğünü, zararın karşılanması için başlatılan icra takibinin 1.346,00 TL tutarındaki bölümünü kabul eden davalı şirketin kalan miktara itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın değişik sürücülerin idaresindeyken sık sık kazaya karışması üzerine yapılan araştırma sonunda kiraya verildiğinin belgelendirildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin sorumlu olduğu %20 hasar tutarını ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37’nci Hukuk Dairesinin 16/10/2017 gün ve 2017/1824 (E) – 2017/1791 (K) sayılı kararıyla, yargı yeri olarak belirlenen İstanbul 7’nci Asliye Ticaret Mahkemesince; poliçede kullanım biçiminin “hususi” olarak belirlenen aracın kiralık, taksi, dolmuş ya da bunların dışında taşımacılıkta kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın kiralık olduğunu gösterir kanıt bulunmadığını, kaza nedeniyle arabası serviste olan müvekkilinin kiraladığı araç bedelini tahsil için davalı şirkete karşı takip başlattmasına karşın bilirkişi tarafından eksik ve hatalı incelemeyle rapor düzenlendiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazası nedeniyle otomobilde meydana gelen hasarın giderilmesi için kasko sigortacısı şirkete karşı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyaya eklenen İstanbul Anadolu 13’üncü İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … aleyhine toplam 10.396,64 alacağın tahsili amacıyla 22/10/2015 günü icra takibine başlandığı, ödeme emri kendisine 4/12/2015 günü tebliğ edilen davalı … Şirketinin 8/12/2015 tarihinde verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belge bulunmadığı da gözetildiğinde eldeki itirazın iptali davasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’nci maddesinde öngörülen süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan kanıtların incelenmesinde, davaya konu aracın maliki …’in Kadıköy …’inci Noterliğinde 17/4/2015 günü düzenlenen … yevmiye numaralı vekâletnameyle dava dışı …’i motorlu ve motorsuz araçları kesin olarak veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satın alarak ve bu araçlara ilişkin satış, tescil, rehin, haciz vs. şerhleri kaldırma gibi işlemleri yapma konusunda vekil olarak görevlendirdiği, … adındaki kişinin 30/8/2015 tarihini taşıyan beyanında davaya konu otomobili abisi … vasıtasıyla kendisini tanıyan … adındaki kişiden 11/8/2015 günü ücret ödemeden ve kira sözleşmesi yapmadan teslim aldığını, 12/8/2015 günü teslim etmeden önce kazaya karıştığını beyan etmiş; … İşler adındaki kişi ise … adındaki kişiden internet üzerinden kiraladığı … plakalı araçla 25/3/2015 günü kazaya karıştığını beyan etmiştir. Davacı ile davalı … arasında 4/4/2015 günü akdedilen genişletilmiş kasko poliçesi içeriğinde yer alan kullanım şekli klozu; “Söz konusu poliçede teminat, aracın kullanım şeklinin “hususi otomobil” beyanına istinaden verilmiştir. Kullanım şekli “hususi otomobil” olarak beyan edilmiş olan sigortalı araç, hiçbir şekilde kiralık araç (rent a car), uzun süreli kiralık araç veya taksi/dolmuş olarak veya bunların dışında kalan taşımacılıklarda kullanılamaz. Sigortalı aracın kısa veya uzun süreli araç kiralama hizmetlerinde kullanılıyor olduğunun tespit edilmesi veya sigorta ettiren/sigortalı/ruhsat sahibinin bu işlerle iştigal ettiğinin tespiti veya aracın taksi/dolmuş ya da korsan taksi olarak tabir edilen taşımacılıkta kullanılmasının tespit edilmesi durumunda, Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.2. ve C.3. maddelerinde yer alan hükümlerin uygulanması hakkı saklı kalmak üzere her hasarın %80’i, sigortalının kendisi tarafından karşılanmak üzere tazminat bedelinden indirilir.” biçimindedir. Davacı vekili dilekçesinde, davalı … şirketine kasko poliçesiyle sigortalı müvekkili davacıya ait … plakalı otomobilin dava dışı …’ın yönetiminde iken 12/8/2015 günü meydana gelen kazada hasar gördüğünü ileri sürmüş; davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu ifade örneklerinin incelenmesinden, dava dışı … 30/8/2015 tarihli beyanında, … plakalı otomobili abisi … vasıtasıyla 11/8/2015 günü Bostancı civarında … adındaki kişiden teslim aldığını söylemiş; dava dışı … İşler adındaki kişi ise beyanında … adındaki kişiden 25/3/2015 günü kiraladığı … plakalı otomobil ile kazaya karıştığını söylemiş; Kadıköy …’inci Noterliğinde 17/4/2015 günü düzenlenen … yevmiye numaralı vekâletname içeriğinde davacı …’in dava dışı …’i motorlu ve motorsuz araçlara ilişkin satın alma ve satma, tescil, rehin, haciz vs. şerhleri kaldırma yetkilerini de içerecek biçimde her türlü işlemleri yapmaya genel yetkili vekil tayin ettiği anlaşılmış; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise kaza nedeniyle davacıya ait otomobilde oluşan hasarın KDV dahil tutarının 6.225,87 TL olduğu belirlenmiştir. Bu itibarla davacıya ait otomobilin poliçede öngörülen sözleşme koşullarına aykırı biçimde kiraya verildiği sırada hasarın meydana gelmesi, davalı … tarafından1.346,00 TL hasar tutarı kabul edilerek, davacıya ait otomobilin kiraya verildiği gerekçesiyle kasko poliçesi uyarınca hasar tutarının %80 oranına isabet eden miktara itiraz edildiğinin anlaşılması karşısında, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 26,30 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/9/2022