Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1733 E. 2022/1667 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1733
KARAR NO: 2022/1667
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2017/562 (E) – 2019/1160 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı otobüs sürücüsünün kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden oluşturulan bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen müvekkili davacı araç sürücüsü …’nın trafik kazasının oluşumunda %100 kusurlu olduğuna ilişkin raporlara dayanılarak karar verildiğini, kusura ilişkin raporlarda yer alan açıklamaların trafik kazasıyla örtüşmediğini, zira emniyet şeridinde dörtlü ışıklarını dahi açmadan ve uyarı sinyali de vermeden park edilen … plakalı araç sürücüsü …’nin Manavgat Bölge Trafik Denetleme Amirliği ekiplerince 31/7/2016 günü düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında emniyet şeridinde kurallara aykırı biçimde park halinde bulunan … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 61’inci maddesinin “a” bendinde öngörülen “taşıt yolu üzerinde duraklamanın yasaklandığı yerlere park etmek” kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, bilirkişi raporunda ortaya konan hatalı yorumların dava konusu olayla örtüşmediğini, somut olayı açıklamakta yetersiz kalan raporların eksik incelemeyle oluşturulduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Davacı … trafik kazası nedeniyle kollukta alınan anlatımında, sağ şeritte seyir halinde iken sol şeritte ilerleyen siyah renkli … marka aracın yönetimindeki aracı sıkıştırınca emniyet şeridinde bulunan seyir halinde bulunmayan ve dörtlü sinyalleri yanmayan otobüse arkadan çarptığını söylemiş; yargılama sırasında kolluk tarafından düzenlenen “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” da değerlendirilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 10/4/2019 tarihli raporda idaresindeki otomobil ile yola gereken dikkatini vermeyip seyir şeridi içerisinde müteyakkız biçimde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara uymayan, sevk ve idare hatası ile emniyet şeridi içerisine girerek park halindeki araca arkadan çarpan davacı sürücü …’ın kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğu, sürücü …’nin ise kusursuz olduğu bildirilmiş; davacı vekilinin 20/5/2019 günü sunduğu dilekçeyle rapora itiraz etmesi üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından oluşturulan bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen raporda … plakalı aracın bulunduğu yer ve dörtlü sinyallerinin de yanmadığı değerlendirilerek düzenlenen raporda da davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı otomobil sürücüsü …’ın ise %100 oranında kusurlu olduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye yüklenecek kusur bulunmadığı bildirilmiştir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ile bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen 4/11/2019 tarihli raporda davacı sürücü yönetimindeki araç ile davalı … şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı otobüsün kaza sırasındaki konumları ve davacı sürücü ile davalı … şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı otobüsün dava dışı sürücüsünün davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi taşıyan bilirkişiler kurulu raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu itibarla davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 26,30 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2022