Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1719 E. 2023/69 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1719
KARAR NO: 2023/69
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2015/1182 (E)- 2019/1222 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirket tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı otomobil sürücüsünün aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu 04/05/2015 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek şimdilik 1.000 TL daimi sakatlık tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile 96.883,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 1.000 TL’lik kısmının dava tarihinden, bakiye kısmın ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 4.342,70 TL geçici iş göremezlik tazminatının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, davacının alacağın 20.000 TL’lik kısmını bir başka şirkete temlik ettiğini, temlik alacaklısı tarafından bu durumun müvekkil şirkete bildirildiğini, dolayısıyla davacının temlik edilen alacak kısmı üzerinden herhangi bir hakkının bulunmadığını, dava dilekçesinde geçici maluliyete ilişkin talep olmadığını, talebi aşar şekilde karar verildiğini, hesabın yanlış yapıldığını, bakiye yaşam süresinin yanlış hesaplandığını, emniyet kemeri ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekirken bunlara ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, davacının yola fırlamasından mütevellit emniyet kemerinin takılı olmadığının anlaşılmakta olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili sürekli iş göremezlik tazminatı talebi yanında ıslahen geçici iş göremezlik isteminde de bulunmuştur. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 08/10/2019 tarihli hesap raporunun usul ve yasaya uygun, hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, bakiye yaşam süresi ve hesaplama tekniği bakımından aykırılık bulunmadığı, kaza tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, dosya kapsamında kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmadığına dair herhangi bir bilgi ve bulgunun olmadığı, hatır taşıması savunmasının ancak cevap dilekçesinde ileri sürülebileceği, ne var ki davalı vekili tarafından hatır taşımasına ilişkin süresi içerisinde bir savunmada bulunulmadığı, dolayısıyla bu hususun savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, giderek istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde ise; Davacı vekili tarafından geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından bu husus ıslah dilekçesinde kabul edilmiş ancak ıslahen geçici iş göremezlik talebinde bulunulduğu beyan edilmiştir. Davaya konu edilmeyen bir talebin, ıslahen davaya ithal edilmesi usulen mümkün olmadığına göre geçici iş göremezlik isteminin usulden reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Diğer yandan, davalı vekili tarafından sunulan Ordu … Noterliğinin 30/07/2016 tarih … yevmiye numaralı alacağın devri başlıklı temliknameye göre davacının işbu davaya konu trafik kazasından kaynaklı tazminat alacağının 20.000 TL’lik kısmını, dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı bir şirkete temlik ettiği görülmektedir. İşbu temlikname temlik alacaklısı tarafından davalı … şirketine bildirilmiştir. Taraflarca işbu temlikname her ne kadar yargılama aşamasında ileri sürülmemiş ise de, tazminat alacağının bir kısmı üzerinde tasarruf hakkının kalmaması hali bir itiraz nedeni olup; yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerekmektedir. Bu durumda, davacının hüküm altına alınan tazminatın 20.000 TL’lik kısmı üzerinde tasarruf hakkının bulunmadığı, bu yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde olduğu görülmektedir. O halde, davalı vekilinin alacağın kısmen temlik edilmiş olması ve geçici iş göremezlik hususlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davacının davasının kısmen kabulü ile 76.883,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 1.000 TL’lik kısmının dava tarihi olan 10/12/2015 tarihinden, bakiye 75.883,17 TL kısmın ise ıslah tarihi olan 21/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 3-Davacı vekili tarafından ıslahen talep edilen geçici iş göremezlik isteminin usulen reddine, 4-Alınması gereken 5.251,88 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harç ve 345 TL ıslah harcı düşüldükten sonra kalan 4.879,18 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 12.301,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Davacı tarafça yapılan toplam 2.228,15 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı göz önünde bulundurularak 1.692,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 9-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 10-Davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 12-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (101.225,87 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/01/2023