Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/166 E. 2022/585 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/166
KARAR NO: 2022/585
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2017/308 Esas – 2019/507 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; kasko sigortacısı olan davacı tarafından, dava dışı sigortalısına ödenen tazminatın, TTK’nın 1472. maddesi kapsamında zarar sorumlusu olan davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosya kapsamı, hasar dosyası, kaza tutanakları, fatura ve araç fotoğrafları incelenmek sureti ile düzenlenen raporlar mahkememizce hüküm kurmaya elverişli olarak kabul edilmiş, araçta meydana gelen zarardan dolayı (ZMMS poliçe limiti 31.000-TL olduğundan) zararın 31.000-TL sinden … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu, bu miktarı aşan kısmından davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğu, Araç maliki ve araç sürücüsü olan diğer davalıların tazminatın tamamından sorumlu olduğu kanatine varılarak davanın kısmen kabulüne, tazminat miktarı ancak yargılıma sonucunda tespit edilebileceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine” şeklindeki gerekçeyle; “1-Davanın kısmen kabulü ile davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin davalılar … ve … yönünden 35.041,53 TL asıl alacak, 613,47 TL işlemiş faiz ile davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 31.000,00 TL asıl alacak ve 542,71 TL işlemiş faizi ile davalı … Sigorta Kooperatifi yönünden 4.041,53 TL asıl alacak ve 70,75 TL işlemiş faizi ile bu miktarlar üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacağın takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,… 6-Davalı … yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul-red oranına göre AAÜT ‘sine göre tespit olunan 17,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, 7-Davalı … Sigorta A.Ş. yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul-red oranına göre AAÜT ‘sine göre tespit olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, 8-Davalı … Sigorta Kooperatifi yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul-red oranına göre AAÜT ‘sine göre tespit olunan 3.787,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve takip talebinde açıkça sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sorumlu olduklarının belirtildiğini, ancak Yerel Mahkemece, tüm tutarın sigorta şirketlerinden talep edilmiş gibi değerlendirilmesi ve davalı sigorta şirketleri yönünden kısmen kabul kararı verilerek, davalı sigorta şirketleri lehine vekalet ücretlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu; kabul anlamına gelmemekle birlikte davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesi kanaatine varılması halinde dahi, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretlerine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandığı araca, arkasında bulunan … plakalı aracın arkadan çarpması nedeniyle müvekkilinin duramayarak önde bulunan araca çarptığını, ancak gerek dava dilekçesinde, gerekse kararın giriş bölümünde yer alan bilgiye rağmen … plakalı araç yönünden dosyada bir inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporu ile kararın inceleme, değerlendirme ve sonuç bölümünde … plakalı araç için bir değerlendirme bulunmadığını, bu yönüyle yapılan incelemenin eksik olduğunu, dosyada bulunan adli tıp raporunda … plakalı aracın, diğer araçlarda oluşan kazadan sonra çarptığı bilgisi yer alsa da, somut olay incelendiğinde kazaya doğrudan sebep olması nedeniyle kusurlu olduğunun anlaşılacağını, tüm kusurun müvekkiline yükletilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davanın dayanağını oluşturan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı (alacaklı) tarafından, davalılar (borçlular) …, …, … Sigorta AŞ. ve … Sigorta Kooperatifi aleyhine 35.041,53 TL asıl alacak, 630,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.672,28 TL alacak üzerinden icra takibinin yapıldığı, icra takibinde çok açık bir şekilde davalı sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sınırlı oldukları kaydının yer aldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, işbu itirazın iptali dava dilekçesinde de; sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sınırlı oldukları belirtilerek dava açılmıştır. Bu durumda, Mahkemece, davalı sigorta şirketleri poliçe limiti ile sorumlu tutularak, davalı sigorta şirketleri yönünden asıl alacak yönünden davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi ve davalı sigorta şirketleri lehine hüküm fıkrasının 7 ve 8 numaralı bentlerinde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bir başka deyişle, icra takibinde talep edilen 630,75 TL işlemiş faiz miktarından, reddedilen 17,28 TL’lik işlemiş faiz miktarı kadar tüm davalılar lehine tek bir vekalet ücreti verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı kabule şayan görülmüştür. Asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları yönünden bilirkişi incelemesi yapıldığına ve işlemiş faiz miktarı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiğine ve bu durumda da alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceğine göre, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 15/10/2018 tarihli raporunda; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında önünde giderken, fren yapıp yavaşlayan davacı taraf sürücüsü idaresindeki araca güvenlik takip mesafesini koruyamadığı için, arkadan çarparak neden olduğu dava konusu olayda asli ve tam kusurlu olduğu; davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında önünde giderken, fren yapan kendi önündeki aracı fark ettiğinde, fren yaptığı sırada meydana gelen olayda alacak bir önlemi olmadığından atfı kabil kusurunun bulunmadığı; dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında önünden giderken, fren yapan kendi önündeki aracı fark ettiğinde, fren yaptığı sırada meydana gelen olayda alacak bir önlemi olmadığından atfı kabil kusurunun bulunmadığı; dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında önünde aynı yönde giderken, aniden kendi önündeki araca çarpıp duran davalı idaresindeki aracın arka kısmına çarpmışsa da, bu durumun meydana gelen dava konusu olayda bir etkisi görülmediğinden atfı kabil kusurunun bulunmadığı; … plakalı aracın ismi tespit edilememiş olan sürücüsü her ne kadar, aniden fren yapmışsa da, bunun meydana gelen dava konusu olayda bir etkisi görülmediğinden atfı kabil kusurunun bulunmadığı; özetle davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, kazaya karışan tüm araç sürücüleri yönünden olayın tartışıldığı ve değerlendirmelerin yapıldığı; raporun, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağındaki olgularla uyumlu, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davalı … vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları kabule şayan görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin davalılar … ve … yönünden 35.041,53 TL asıl alacak, 613,47 TL işlemiş faiz ile davalı … Sigorta AŞ. yönünden 31.000,00 TL asıl alacak ve 542,71 TL işlemiş faizi ile davalı … Sigorta Kooperatifi yönünden 4.041,53 TL asıl alacak ve 70,75 TL işlemiş faizi ile bu miktarlar üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacağın takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.827,48 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.618,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, 5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre tespit olunan 4.204,57 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, reddedilen 17,28 TL işlemiş faiz miktarı nedeniyle AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 17,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, 7-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, C-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 97,00 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 2.436,77 TL harçtan, peşin alınan 473,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.963,71‬ TL harcın davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/03/2022