Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/157 E. 2022/2142 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/157
Karar No: 2022/2142
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/09/2019
Numarası: 2018/173 Esas – 2019/519 Karar
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 06/12/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait park halindeki … plakalı araca, davalıların ZMS sigortacısı, malik ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu davacının aracında 1.730,27 Euro tutarında hasar meydana geldiğini, müvekkilinin başvurusu üzerine davalı … Sigorta AŞ tarafından 02/01/2018 tarihinde 531 TL ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere, bakiye 1.613,27 Euro maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; expertiz raporunda belirlenen 531 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabulü gerektiğini belirterek gerçek zarar miktarının davacı yana ödenmiş olması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, 1.613,27 Euro’nun davalılar … Sigorta AŞ ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak 19/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine karar verilmiştir Karara karşı davalı …, davacının uğramış olduğu zararı tazmin yükümlülüğünün ZMSS’yi düzenleyen davalı … Sigorta AŞ’ye ait olduğunu, poliçe limitleri dahilinda olan zararın karşılanması hususunda taraf sıfatı ve sorumluluğu bulunmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun Almanya’da geçerli olan piyasa rayiçleri ve ekonomik koşullarına göre oluşturulduğunu oysa kaza Türkiyede meydana geldiğinden ülkemiz piyasa fiyatlarının geçerli olması gerektiğini, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin davacının zararını karşılar nitelikte olduğunu, aracın sadece tampon bölgesinde ufak bir boya sorunu olduğunu, davacının uğramış olduğu zararın hükmedilen miktar kadar olamayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı … Sigorta AŞ nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın malik ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın 19/07/2016 tarihinde davacıya ait park halindeki … yabancı plakalı araca çarpması sonucu davacının aracının hasar gördüğü anlaşılmış, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın % 100 kusurlu olduğu, davacı …’in kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. 1-Müteselsil sorumluluğa yönelik istinaf itirazının incelenmesi; KTK’nın 88. maddesine göre “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Araç işletenin sorumluluğu 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesine, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu KTK’nın 91. maddesine, sürücünün sorumluluğu ise TBK’nın 49. maddesine dayanmaktadır. Buna göre zarara neden olan aracın sürücüsü ve işleteni olan davalı … ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … Sigorta AŞ davacının uğradığı zarardan müteselsil sorumlu olup davalı …’ın bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. 2-Hasar bedeline yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Yargıtay 17.HD’nin yerleşik uygulaması ile Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/17-28 E.- 2015/1745 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; geçici süreyle geldiği Türkiye’de aracı hasara uğrayan davacının, tamirin yapılacağı yeri belirleme konusunda seçim hakkının bulunması ve aracını Türkiye’de tamire zorlanamayacağı, yabancı ülkede tamiri seçmiş olması halinde ise o ülkedeki tamir bedelinin tahsilini talep etme hakkı bulunduğu açıktır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulu fotoğraflarda görülen aracın arka tamponunun sol kısmındaki hasar detaylarının maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, değiştirilmiş ya da onarımı yapılmış arka tampon ve mütemmimi olan diğer teferruat parçalarının ve işçilik kalemlerinin dosyaya sunulu fotoğrafla uyumlu olduğu, dava konusu aracın onarımını yapan Bremen/Almanya tanımlı yetkili … Servisi tarafından düzenlenen faturada malzeme ve işçilik dahil toplam 1.730,27 Euro onarım bedelinin kadri marufunda olduğu, davalı … Sigorta AŞ’nin davacıya ödediği 531 TL’nin karşılığı 117 Euronun düşülmesiyle davacının talep edebileceği tazminatın 1.613,27 Euro olduğu tespit edilmiştir. Maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalı …’a 02/01/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği halde adı geçen davalının bilirkişi raporuna itiraz etmediği anlaşılmakla HMK’nın 281. maddesi uyarınca tazminatın hesaplama yöntemi bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 506,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 126,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 380,22‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davalı …’ın istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.6/12/2022