Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1521 E. 2022/1274 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1521
KARAR NO: 2022/1274
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2018/238 (E) – 2019/1254 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 14/09/2016 tarihinde, trafik sigortası bulunmayan … plakalı araç ile müvekkilinin idaresindeki aracın çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanarak sakat kaldığını belirterek davalı tarafa yapılan müracaata rağmen karşılanmayan zararından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalacak olan şimdilik 100 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 6.376,01 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 66.066,21 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 72.442,22 TL tazminattan, davalı tarafından yapılan güncellenmiş 21.783,02 TL ödemenin düşümü ile bakiye 50.659,20 TL tazminatın 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, davacının dava öncesinde tüm zararının karşılandığını, ancak eldeki dava açılmadan önce ek tazminat talebi ile yeniden başvuru yapılmadığını, dolayısıyla dava şartının gerçekleşmediğini, maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmeden karar verildiğini, maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas Dairesinden alınmamasının eksiklik teşkil ettiğini, kaldı ki raporun erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerektiğini, kalıcı maluliyetin kesin olarak tespiti için geçmesi gereken süreye uyulmadığını, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Başkanlığında görevli adli tıp uzmanı öğretim görevlileri eliyle düzenlenen bila tarihli, 19/10/2018 tarihinde UYAP’a kaydı yapılan, raporun, 30/03/2013 tarih 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı, dolayısıyla bu raporun, kaza tarihi olan 14/09/2016 tarihinde geçerli olan ve genel şartlarda öngörülen yönetmeliğe göre tanzim edildiği, çelişki oluşturduğu yönünde iddiada bulunan raporun ise farklı yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiği, dolayısıyla çelişki oluşturacak nitelikte bulunmadığı, raporun bu haliyle hüküm vermek bakımından yeterli olduğu görülmektedir. Her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu, alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden ötürü sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda sigorta şirketlerinin/…’nın geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. Bu yöne ilişkin mahkeme kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 3.460,52 TL istinaf karar harcından peşin alınan 865,13 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 2.595,39 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (50.659,20 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022