Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/149 E. 2022/639 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/149
KARAR NO: 2022/639
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2019
NUMARASI: 2014/429 (E) – 2019/597 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, davacı … mirasçılarının geçici maluliyet tazminat taleplerinin kabulü ile 1.351,72 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacı …’nun geçici maluliyet tazminatı talebinin kabulüne, 10.187,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, davacı … mirasçılarının geçici maluliyet tazminat taleplerine ilişkin davanın reddine, davacı tarafın diğer maddi tazminat taleplerinin reddine; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı … mirasçılarına verilmesine, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’na verilmesine, davacı … mirasçılarının manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ (eski unvanı … Sigorta AŞ) vekili dilekçesinde özetle; maddi meselenin takdirinde hata yapıldığını, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranını kabul etmediklerini, zira bilirkişinin raporunda hukuka ve hakkaniyete aykırı kusur oranı belirlendiğini, … ve …’nun dava sürecinde vefat ettiğinden her iki davanın da konusuz kaldığını, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda belirtilen meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının afaki olduğu gibi talep edilen tazminattan herhangi bir sorumluluklarının da bulunmadığını, zira sorumluluğun tamamen Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ait olduğunu, … mirasçıları lehine 1.351,72 TL geçici maluliyet tazminatına hükmedilmesine rağmen vekâlet ücretinin 2.725,00 TL olarak belirlenmesi suretiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13’üncü maddesinin 2’nci fıkrasına aykırı davranıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davalı … Sigorta AŞ vekilinin davacılar … mirasçıları lehine hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatı hükmüne yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nin 341/2’nci maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4’üncü maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca anılan Kanunun ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında; “200’üncü ve 201’inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” biçiminde düzenlemeler bulunmaktadır. İlk derece mahkemesinin hükmünü verdiği 2019 yılı için HMK’nin 341/2’nci maddesinde öngörülen istinaf başvuru sınırı, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 4.400,00 TL olacaktır. İstinaf kanun yoluna başvurusuna konu davada ilk derece mahkemesince 1.351,72 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılardan tahsil edilerek, davacı … mirasçılarına verilmesine hükmolunmuştur. Bu durumda, davalılar aleyhine hükmolunan tutara göre istinafa konu olan hükmün, 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 341/2’nci maddesi uyarınca istinaf başvurusuna konu hükmün incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, davalı … Sigorta AŞ vekilinin davacılar … mirasçıları lehine hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekilinin, davacı … mirasçılarının geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin reddi ile davacı … lehine hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine gelince: Mahkemenin hükmüne esas aldığı ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 5/6/2015 tarihli raporunda davalı sürücü … ile dava dışı sürücü …’nun yönetimindeki otomobillerin kaza sırasındaki konumları ve adları geçen sürücülerin davranışları irdelenerek, davalı sürücü … ile dava dışı …’nun olayın meydana gelmesindeki kusurlarının oranlarının eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, yasal dayanaklarıyla birlikte, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı; ATK 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/7/2017 tarihli raporda, davacı …’nun 24/6/2012 günü meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanmasının iyileşme süresiyle meslekte kazanma gücünden kayıp oranının kaza tarihi itibarıyla uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak belirlendiği anlaşılmıştır. 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 gün ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 59’uncu maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 98’inci maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür. Motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri ile işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülükleri 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla 2918 sayılı KTK’nin 98’inci maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun’un 98’inci maddesi uyarınca, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. 6111 sayılı Kanun kapsamında olmayan belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Somut uyuşmazlık yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; davacı …’nun yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına %15 oranında kusurlu biçimde davalı sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı otomobilin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin, belgesiz tedavi gideri kapsamında bulunan geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun devam ettiğinin kabul edilmesi gerekmiştir. Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 575’inci maddesi uyarınca mirasın, mirasbırakanın ölümüyle açılması, aynı Kanunun 599’uncu maddesi gereğince mirasçıların, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, Kanun gereğince kazanmaları, anılan Kanunun 640’ıncı maddesine göre de mirasçıların terekeye dahil hak ve alacaklara elbirliğiyle sahip olmaları karşısında, davalı … Sigorta AŞ vekilinin bu konulara yönelen istinaf nedenleri de isabetsizdir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, davacılar … mirasçıları lehine hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatı kararına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine, 2-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, davacı … lehine hükmolunan geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin hüküm ile davacı … mirasçılarının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine ilişkin karar yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 695,88 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 401,20 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 294,68‬ TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/04/2022