Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1429 E. 2022/2000 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1429
KARAR NO: 2022/2000
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2016/658 (E) – 2020/36 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın müvekkillerinin desteği olan yaya konumundaki …’ya çarparak 22/12/2015 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında destek şahsının vefat etmesine sebep olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davaya konu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı, dolayısıyla davalı işleten ve trafik sigortacısının da sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, ceza mahkemesinin sonucu beklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı araç sürücüsü …’in, davaya konu trafik kazası nedeniyle, yargılanmış olduğu İstanbul Anadolu 45. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/46 Esas – 2019/283 Karar sayılı dosyasında, davacıların desteğinin ölümüyle sonuçlanan kazada kusuru bulunmadığından bahisle beraatine karar verildiği, bu kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 2019/3439 Esas – 2020/176 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, eldeki davada ilk derece mahkemesinin kusura ilişkin kabul şeklinde ceza mahkemesinde kabul edilip kesinleşen maddi vakıayla çelişen bir durum olmadığı anlaşılmış, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda manevi tazminat davası yönünden dava değeri (63.000 TL) göz önüne alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin; belirsiz alacak şeklinde açılan maddi tazminat davası bakımından ise kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/11/2022