Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1428 E. 2022/1350 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1428
KARAR NO: 2022/1350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/01/2020
NUMARASI: 2017/321 (E) – 2020/64 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 18/7/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı … şirketine trafik poliçesi ile sigortalı, diğer davalının maliki olduğu … plakalı aracın 12/01/2017 tarihinde çarpışması ile meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, kusurun karşı araç sürücüsünde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.266 TL tamir bedeli ve şimdilik 300 TL değer kaybının 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek %12 ve artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka nolu aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada sigortalı aracın bir kusurunun ve etkisinin bulunmadığını, müracaat üzerine hasar dosyası açıldığını ve meydana gelen olayda sigortalı araç üzerinde bir hasar olmadığını, ayrıca olay yerindeki kameralardan da olayın anlatıldığı gibi meydana geldiğinin görülmediğini, kazanın meydana gelmesinden sonra sigortalı aracın yola çıkar gibi gösterilerek fotoğraflarının çekildiğini, gerçeğe aykırı beyan ile hasar bedeli alınmaya çalışıldığının tespit edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı …’na usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalının rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığını ispatla mükellef olduğunu ancak iddiasını ispat edemediğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının davalı … tarafından tek taraflı düzenlenmiş olan eksper raporunda yer alan tespitlerden hareketle hazırlandığını, dosyadaki diğer delillerin ve kaza tespit tutanağının değerlendirilmediğini, davalı yönetimindeki araç tali yoldan çıkarak ana yolda seyreden müvekkili yönetimindeki araca hafif bir şekilde çarpmasına rağmen müvekkilinin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve idaresindeki aracın savrulup, tabelaya çarparak refüje çıktığını, dolayısıyla her ne kadar her iki araç arasındaki temas şiddetli değilse de, müvekkilinin aracındaki hasarın çarpma sonrası oluşan savrulma ve sürüklenme ile arttığını, bu hususun kaza tespit tutanağında da taraflarca imza altına alındığını, bilirkişi raporlarında araçların çarpışma anına ilişkin olarak bir tespitte bulunulmadığını, eksper raporunun aynen tekrar edildiğini, hukuki denetimden uzak ve hükme esas alınamaz nitelikte olduğunu, kaza tespit tutanağı ile hasarın yeri ve zamanını ile şeklinin net bir şekilde açıklandığını ve her iki sürücü tarafından imza altına alınarak kesinleştiğini, diğer davalı sürücünün kaza tespit tutanağının aksine iddia ve beyanının bulunmadığını, kaza tespit tutanağı yasal bir belge olduğundan aksinin somut delillerle ispat edilemediğini, araçta meydana gelen zararın ve değer kaybının Yargıtay kararlarında belirtilen yönteme uygun olarak tespiti gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince alınan 21/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın belirtilen şekilde … plakalı aracın arkadan çarpması ile meydana gelmediği, … plakalı aracın ön tampon, sağ ve sol çamurluğunu ve sağ ve sol farların hasarları ile aracın arka kısmının sadece sağ arka tamponda meydana gelen çok hafif bir hasarı olayın oluş biçimi ile birlikte değerlendirildiğinde, hasarın belirtilen yerde belirtilen şekilde meydana gelmediği mütalaa edilmiş, ilk derece mahkemesince başka bir makine mühendisi bilirkişiden alınan 21/10/2019 tarihli raporda, davacıya ait … plakalı aracın sağ-sol çamurluk kısmındaki hasarın şekli ve niteliği, dava konusu aracın sağ arka kısmındaki yüzeysel-hafif hasar bulunduğu hususu, diğer davalı tarafa sigortalı aracın ön kısmındaki hasarın şekli ve niteliği, eksper tarafından olay mahallinde yapılan tespitler ve kamera görüntülerine ait olduğu belirtilen fotoğraflardan … plaka sayılı aracın 1 dakika sonra olay mahaline geldiğinin tespit edildiği hususu, … plakalı araca ait fotoğraflar, hasarın kamera kayıtları ve hasar kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında dava konusu kazanın belirtilen şekilde ve … plakalı aracın çarpması ile meydana gelmesinin mümkün olamayacağı mütalaa edilmiştir.İlk derece mahkemesince alınan her iki bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporların, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve hasarın kaza ile uyumlu olmadığı hususunda birbirini teyit eder nitelikte olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazları yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 180,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,75 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/7/2022