Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1357 E. 2023/390 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1357
KARAR NO: 2023/390
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2020
NUMARASI: 2015/1110 Esas – 2020/78 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 31/01/2020 tarihli kararıyla; “1-A- Davalılar …, … ve Paz Tic. Ltd. Şti , … Sig. AŞ ve … Sig. AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne Davacının dava konusu 09/06/2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle tespit ve takdir olunan toplam 71.292,31 TL maddi tazminatın müteselsilen ve müştereken adı geçen dava – lılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan maddi tazminata davalılar … , … Dağıtım ve Paz Tic. Ltd. Şti yönünden kaza tarihi olan 09/06/2012 gününden, diğer davalılar … Sigorta AŞ ve … Sig. yönünden dava tarihi olan 08/12/2015 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine,B-Davalılar …, … ve Paz Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne,Takdir ve tespit olunan 50.000,00 TL manevi tazminatın müteselsilen ve müştereken adı geçen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan manevi tazminata kaza tarihi olan 09/06/2012 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, …. 4- Vekalet Ücreti: a-)Maddi tazminat yönünden; Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. … ve AAÜT gereğince takdir olunan 10.068,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen ve müştereken tüm davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,b-)Manevi tazminat yönünden; kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminat değerine göre yürürlükte bulunan Av. … ve AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Paz Tic. Ltd. Şti’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar …, … Paz Tic. Ltd. Şti. lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. … ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen dava- lılara ödenmesine dair,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Dağ. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … ve Paz. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı incelendiğinde, davacının içinde bulunduğu….’e ait … plakalı aracın, müvekkiline ait aracın seyir istikametinin tersi istikamette yol aldığı, buna rağmen müvekkilinin aracının bulunduğu şeride ve evine giriş yaptığı, müvekkilin bu araçtan kaçmak için hem direksiyon kırdığı, hemde fren yaptığı, buna rağmen müvekkiline ait araca çarptığının açık ve net bir şekilde anlaşıldığını, kaza tespit tutanağına göre davacının içinde bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’un hatası sonucu kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, kaza anında davacının 1.16 promil ve içinde bulunduğu aracın sürücüsü …’un ise 1,37 promil alkollü olduklarının Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edildiğini dolayısıyla kazanın, sürücü …’un kusuru sonucu gerçekleştiğini; davaya konu kazanın 09/06/2012 tarihinde meydana geldiğini, davanın ise 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 08/12/2015 tarihinde açıldığını, bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini; 25/10/2017 tarihli ATK raporunun sonuç bölümünde meslekte kazanma gücünden kayıp oranı hesaplandığını ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiğini, ancak davacının sürekli iş göremezlik halinin bulunup bulunmadığı ve sürekli iş göremezlik oranının belirtilmediğini, iş gücü kaybının kesin olup olmadığının belirtilmediği halde, aktüerya bilirkişi tarafından iş gücü kaybının sürekli olduğu varsayılarak yapılan hesaplamanın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, eksik ve hatalı bilirkişi incelemelerine karşı yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını; dava öncesinde sigorta şirketleri tarafından davacıya yapılan ödeme miktarları ile bilirkişi tarafından belirlenen miktarlar arasında fahiş fark olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur oranına bakılmaksızın, müştereken ve müteselsilen karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkiline ait araç sürücüsünün %25 kusurunun dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini, davacı ile yolcu olduğu araç sürücüsünün birlikte alkol aldıklarını, ikisinin de alkollü olduklarının, bu nedenle, olayda hatır taşınması ve müterafik kusur bulunduğunu, ancak Mahkemece indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşürülmeden dava açıldığını, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, maddi ve manevi tazminat miktarlarına itiraz ettiklerini, hatalı ve hakkaniyete aykırı olarak hükmolunan tazminat miktarları üzerinden belirlenen vekalet ücretlerinin de hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacıya 31/08/2015 tarihinde 39.684,41 TL ödeme yapıldığını, aktüerya raporunda, yapılan bu ödemenin, ödeme tarihi itibarıyla ödemenin yeterli olup olmadığının tartışılmadığını, bu yöndeki itirazların Mahkemece dikkate alınmadığını, davacının, müvekkili şirkette sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğundan, hatır taşıması olup olmadığının araştırılması ve tespiti halinde TBK’nın 51-52. maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün 1.37 promil, davacının ise 1.16 promil alkollü olması, davacının alkollü kişinin aracına binmesi nedeniyle olayda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini; geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı giderinden müvekkili Sigorta Şirketi’nin sorumlu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, müştereken ve müteselsilen hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 09/06/2012 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı …Dağ. ve Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni-maliki ve davalı …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … Sigorta AŞ nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kaza neticesinde davacının yaralandığı; işbu davada davacı tarafça, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında, geçici-kalıcı güç kaybı zararı, bakıcı-yol gideri adı altında 30.000 TL maddi tazminat ile 100.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; trafik kazası 09/06/2012 tarihinde meydana geldiğinden, davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıl olup kazanın meydana geldiği 09/06/2012 tarihinden, davanın açıldığı 08/12/2015 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık ceza dava zamanaşımı dolmamıştır. Bu nedenle, bu yöne ilişkin istinaf itirazında isabet bulunmamaktadır.İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde dava dışı … araç sürücüsü …’un %75 oranında asli kusurlu, … plakalı araç sürücü …’nın %25 oranında tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tespit tutanağındaki olgu ve tespitlerle örtüştüğü, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varıldığından, kusura yönelik itirazlar kabul edilmemiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25/10/2017 tarihli raporunda; davacının trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle %31.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iş göremezlik (iyileşme) süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. ATK raporunun bedensel zararların haksız fiillerden kaynaklanan beden gücü kayıplarının tespiti konusunda dikkate alınacak olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlendiği anlaşıldığından, bu yöne ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir. Yine Mahkemece karara dayanak yapılan 11/10/2018 tarihli tazminat bilirkişi raporunda; davacının talep edebileceği geçici-kalıcı güç kaybı zararının toplam 67.333,11 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, sigorta şirketleri tarafından dava öncesinde yapılan ödemelerin güncellenerek tazminattan indirildiği; raporun, yerleşik yargısal ilke ve yöntemler dikkate alınarak düzenlendiği, raporda hesaplama bakımından hata bulunmadığı, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu kanısına varılmış, bu yöne ilişkin itirazlar kabule şayan görülmemiştir. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, maluliyet raporu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının da TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından, bu yöne ilişkin itiraz kabul edilmemiştir. Ayrıca, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğine, olayda hatır taşıması olduğu ispatlanamadığına, hükmedilen vekalet ücreti miktarlarında ve faizin başlangıç tarihinde herhangi bir hata bulunmadığına, dava dilekçesinde, müştereken ve müteselsilen talep olduğuna göre; bu yönlere ilişkin itirazlarda da isabet bulunmamaktadır. Müterafik kusura ilişkin itiraza gelince; dosyada bulunan adli raporlara göre, davacı ile dava dışı sürücünün birlikte alkol alması, davacının alkollü sürücünün aracına bilerek binmesi TBK’nın 52. maddesinde düzenlenen müterafik kusuru oluşturmaktadır. Bu nedenle, bu yöne ilişkin itirazın kabul edilerek, hükmedilen 71.292,31 (3.959,02 TL bakıcı gideri + 67.333,11 TL iş göremezlik) TL’lik maddi tazminat üzerinden Yargıtayın ve Dairemizin yerleşik uygulamaları doğrultusunda %20 oranında indirim yapılarak (71.292,31 – 14.258,46 = 57.033,84) davalılar … ve Paz Tic. Ltd. Şti. ve ile … Sigorta AŞ aleyhine 57.033,84 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili ile … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-a-Davalılar … , … Paz Tic. Ltd. Şti., … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının, davalılar … ve … Sigorta AŞ yönünden kabulüne; davalılar … Tic. Ltd. Şti. ile … Sigorta AŞ yönünden ise kısmen kabulüne, Davacının dava konusu 09/06/2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle tespit ve takdir olunan toplam 71.292,31 TL maddi tazminatın -davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’nin 57.033,84 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla- adı geçen davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsil edilerek davacıya ödenmesine,Hüküm altına alınan maddi tazminata davalılar …, … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 09/06/2012 gününden, diğer davalılar … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ yönünden dava tarihi olan 08/12/2015 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, b-Davalılar …, … ve Paz. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Takdir ve tespit olunan 50.000 TL manevi tazminatın müteselsilen ve müştereken adı geçen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Hüküm altına alınan manevi tazminata kaza tarihi olan 09/06/2012 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 8.285,48 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 141,04 TL ıslah harcının mahsubu sonucu bakiye 8.144,44 TL harcın (davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil sorumluluğu 3.829,66 TL; davalı … ve Paz. Tic. Ltd. Şti.nin müteselsil sorumluluğu 7.182,02 TL; davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil sorumluluğu 4.787,08 TL olmak kaydıyla) müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına, Davacı tarafça yatırılan 4.10 TL vekalet harcı + 141,04 TL ıslah harcı + 253,80 TL keşif harcından ibaret 398,94 TL harcın müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,3-a- Davacı tarafından sarf olunan 2.100 TL bilirkişi ücreti + 691,30 TL ATK ücreti + 796,60 TL posta/müzekkere/tebligattan ibaret toplam 3.587,90 TL yargılama giderinin kabul-ret oranına göre 2.547,48 TL’sinin (davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil sorumluluğu 1.197,31 TL, davalı … Tic. Ltd. Şti.nin müteselsil sorumluluğu 2.247,90 TL, davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil sorumluluğu ise 1.497,41 TL olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,b-Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, c-Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,4-a-Maddi tazminat yönünden; kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 11.406,77 TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil sorumluluğu 9.200 TL, davalı … Tic. Ltd. Şti.nin müteselsil sorumluluğu 9.200 TL olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,b-Manevi tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü yinelenerek; kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan manevi tazminat değerine göre yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2 md gereğince takdir olunan 7.300 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ve Paz. Tic. Ltd. Şti’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, c- İlk Derece Mahkemesi hükmü yinelenerek; kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar …, … ve Paz. Tic. Ltd. Şti. lehine ret olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT’nin 10/1 md gereğince takdir olunan 7.300 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalılara ödenmesine,
B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davalılar … ve Paz Tic. Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 110 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 60 TL posta ve tebligat giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023