Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1341
KARAR NO: 2022/800
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2018/366 (E) 2019/650 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde 12/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta 50.522,98 TL tutarında maddi hasar ile 44.460,00 TL tutarında değer kaybı meydana geldiğini belirterek hasar tazminatının karşı aracın trafik sigortacısı ve sürücüsü olan davalılardan; değer kaybı tazminatının ise araç sürücüsü olan davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 50.522,98 TL hasar bedelinin kararda belirtilen faiz başlangıç tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ve davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak davalılardan tahsiline, 20.000,00 TL değer kaybı bedelinin ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, bilirkişi tarafından hesaplanan değer kaybı miktarlarının düşük olduğunu, raporlara yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, değer kaybının araçta meydana gelen hasar tutarı ile orantılı bir şekilde hesaplanması gerektiğini, aracın 195.000,00 Euro tutarında olduğunu, buna göre kaza nedeniyle araçta %8 oranında değer kaybı oluştuğuna ilişkin delil tespit raporunun doğru olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … vekili, trafik sigortası genel şartlarına göre öngörülen formülasyon haricinde hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, araç tamponu, far gibi parçaların değer kaybına yol açmayacağını, psikolojik etkiden bahsedilse bile bunun davacının talebi kadar olmayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık davaya konu trafik kazasında davacıya ait olan 2007 model … marka otomobilde oluşan hasar nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmayacağı, oluşuyor ise bunun hesabına dairdir. Davaya konu olan kaza tarihi, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarından önceki bir tarih olup, yeni trafik sigortası genel şartlarında öngörülen değer kaybı hesabına ilişkin formülasyona göre hesaplama yapılması usulen mümkün bulunmamaktadır. Kaza tarihindeki mevzuat boşluğunu dolduran Yargıtay içtihatlarına göre, değer kaybı zararı belirlenirken (varsa aracın önceki hasarları da gözetilerek) kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2.el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağı belirlenerek değer kaybının tespiti gerekmektedir. (Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2016/18770 Esas 2017/7829 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan 28/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu aracın çok lüks sınıfta olması nedeniyle 2. el satışında aracın onarım görmüş olmasının olumsuz olarak değerlendirileceği ve bu hususun değer kaybına sebebiyet vereceği gerekçesiyle değer kaybı bedelinin 10.000,00 TL olarak belirlendiği, işbu rapora yönelik itiraz üzerine dava öncesinde alınan delil tespit raporuyla işbu rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan 15/05/2017 tarihli raporda, değer kaybı bedelinin 11.000,00 TL olarak hesaplandığı, işbu rapora yönelik itiraz üzerine alınan 03/05/2019 tarihli ek raporda ise, trafik sigortası genel şartlarında öngörülen formüle göre yapılan hesaplamada değer kaybı bedelinin 3.937,51 TL; Yargıtay içtihatları doğrultusunda yapılan hesaplamada ise değer kaybı bedelinin 20.000,00 TL olduğu mütalaasında bulunulduğu, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda çamurluk, … cıvatalı dış kaporta, kaynaklı iç kaporta, polikarbon komponentlerinden değişik derecelerde ezilme, eğilme, çökme, sürtme, kırılma, çatlama şeklinde deformasyona uğradığı, kaporta aksamlarına uygulanan mekanik işlem, kaynak, ısıl işlem, macunlama, taşlama, vs. işlemler neticesinde kaliteli-garantili işçilik uygulansa dahi değer kaybi oluşturacağı tespit edilerek Yargıtay içtihatlarına uygun bir şekilde hasarsız hali ile hasarlı hali arasındaki fark bedelinin belirlendiği, gerekçeli ve denetime elverişli düzenlenen bilirkişi raporunun bu haliyle hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, taraf vekillerinin istinaf itirazlarında isabet olmadığı görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 3-Alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.204,35 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 161,85 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 4-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 5-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (20.000,00 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 26/04/2022