Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1311 E. 2022/2007 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1311
KARAR NO: 2022/2007
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/01/2020
NUMARASI: 2019/211 (E) – 2020/31 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, trafik sigortası bulunmadığından ötürü davalı …nın sorumluluğunda bulunan … plaka sayılı aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarparak 09/01/2019 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında, müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek belirsiz alacak davası şeklinde maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile 5.853,12 TL geçici işgöremezlik ve 24.110,50 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 29.963,62 TL tazminatın davalıdan tahsiline, bu tutara temerrüt tarihi olan 04/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, dava öncesinde eksik evrak ile müvekkil kuruma başvurulmuş olması nedeniyle davacıdan ikmali istenilen evrak tamamlanmadan eldeki davanın açıldığını, dolayısıyla başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları uyarınca geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, usulüne uygun başvuru olmaması nedeniyle temerrüt tarihinin en azından dava tarihinden itibaren hüküm altına alınması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, kazanın akabinde olay yerinden firar eden ancak daha sonradan karakola teslim olan dava dışı araç sürücüsü …’un trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı araç ile ehliyetsiz bir şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık başvuruya ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dahilinde olup olmadığı ve temerrüt tarihine ilişkin bulunmaktadır. Davacı tarafından dava öncesinde sigortaya yapılan başvuru esnasında sunulan belgelerin yeterli olduğu, başvurunun geçersiz sayılmasını gerektiren herhangi bir eksikliğin bulunmadığı, bu yöne ilişkin itirazında isabet bulunmadığı görülmektedir. Her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden ötürü sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu durumda sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. Bu yöne ilişkin mahkeme kabulünde de herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan, 20/02/2019 tarihinde gerçekleşen başvuru tarihine göre belirlenen temerrüt tarihinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 2.046,81 TL istinaf karar harcından peşin alınan 102,50 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.944,31‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (29.963,62 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2022