Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/1269 E. 2022/851 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/1269
KARAR NO: 2022/851
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI: 2018/947 Esas – 2019/792 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (TTK 1472 Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; kasko sigortacısı olan davacı tarafından, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigortalısına ödenen araç hasar tazminatının, zarar sorumlusu aracın maliki olan davalıdan TTK’nın 1472. maddesi kapsamında tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1-Açılan davanın kısmen kabulüne, 2-İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın asıl alacak 5.300,00 TL, işlemiş avans faizi 226,52 TL toplam 5.526,52 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından icra inkar tazminatının reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin, müvekkiline tebliğ edildiğini ancak tebliğ alan …’un imzasının kendisine ait olmadığını, tebligatın geçersiz olduğunu ve müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, vekil ile takip edilen icra takibi nedeniyle itirazın iptali davasının açılması halinde vekile tebligatın yapılması gerektiğini, somut olayda vekile tebligatın yapılmadığını, zincirleme trafik kazasında asıl kusurun sürücü …’ta olduğunu, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın reddine kara verilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı taraf her ne kadar dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de, dava dilekçesinin, davalının ikamet adresinde daimi çalışanı (davalının maliki olduğu ve kazaya karışan aracın sürücüsü) …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği; itirazın iptali dava dilekçesinin, icra takibine itiraz eden vekile tebliğ zorunluluğunun bulunmadığı, bir başka deyişle, davalıya yapılan tebliğin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 12/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, davalının maliki olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücülerinin kusurlarının bulunmadığı, davacı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araçta meydana gelen hasarın 5.300 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu; davalıya ait aracın ticari araç olması nedeniyle avans faize hükmedilmiş olmasında herhangi bir hatanın bulunmadığı kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin itirazları da kabul edilmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 377,51 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 149,4‬0 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 228,11 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/04/2022